Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23313 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14447 - Esas Yıl 2014
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : DAVACI : N.. K..DAVALI : N.. Ç..DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti N.. K.. ile N.. Ç.. aralarındaki Muhdesatın Tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.04.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların babası adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 6 katlı binanın davacı tarafından yaptırıldığını, yine tarafların babası adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bedelinin yarısının davacı tarafından ödendiğini, dolayısıyla arsanın yarısının davacıya ait olduğunu açıklayarak bu hususların tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, dava konusu binanın tarafların babası tarafından yaptırıldığını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın arsasının da tarafların babası tarafından tek başına satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, ... ada .. parsele ilişkin talebin reddine, 18.622 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.325 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bedelinin yarısının davacı tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması(6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru değil ise de; ret kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, .//.. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz tarafların muris babaları adına kayıtlı olup, taraflar dışında mirasçı bulunmadığından taraflar taşınmaza 1/2 şer payla maliktir. Bu nedenle yargılama sonunda hükmedilecek vekâlet ücretinin taşınmazdaki davalı taraf payına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) üzerinden, yani ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki 6 katlı binanın arsa bedeli hariç değerinin yarısı üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tamamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3.820,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine ve 25,20 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.