Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23067 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17356 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair ... tarih, ... sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili, müvekkilinin takibe konu ilam gereğince, TÜFE oranlarında gerekli arttırımları yaparak, takip tarihine kadar olan 12 yıl 6 aylık dönemde toplamda 300.318,04 TL nafaka borcu bulunmasına rağmen, 891,153,00 TL ödeme yaptığını, bu hususun banka hesap ekstrelerinden anlaşılabileceğini, bu nedenle alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte borcu bulunmadığını belirterek icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Alacaklı vekili aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanlarında; İcra takip dosyasında TÜFE artış oranlarının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak belirlendiğini, icra dosyasındaki artış oranlarının doğru olduğunu, borçlunun yaptığını iddia ettiği ödemelerin aslında müşterek çocuğun eğitim ve diğer giderlerine mahsuben yapıldığını açıklayarak itirazın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, borçlu tarafça düzenli olarak alacaklının hesabına yapılan ödemelerin işleyen nafaka borcuna yönelik olduğunun kabulü gerektiği, dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre; borçlunun henüz mahsubu yapılmamış 208.277,99 TL ödemesi bulunduğu gerekçesi ile itirazın kabulü ile takibin iptaline, takip dosyasında davacı borçlunun mal, hak ve alacaklarına yönelik hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İtiraza konu takip dosyasına dayanak, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı ve 11.10.2001 tarihli ilamın hüküm bölümünün 3. fıkrasının (b) bendinde “...1 Temmuz 2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 785 milyon lira tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakasının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bu nafakanın altı ayda bir TÜFE artış oranında yükseltilmesine ve nafakanın her ay ...'ın ... ... Şubesi ... nolu hesabına her ayın yedinci gününe kadar yatırılmasına...”hükmü mevcuttur. İş bu nafaka hükmüne dayanılarak alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan icra takibinde, takip tarihindeki güncel nafaka alacağının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 10/09/2013 tarihli raporda; 01.02.2001 -//--30.08.2013 tarihleri arasında mahkeme ilamı gereğince her yılın 1 Temmuz ve 1 Ocak tarihlerindeki TÜFE artış oranlarını esas alarak yaptığı hesaplamada, bu tarihler arasındaki birikmiş nafaka alacağı, 1.048.919,32 TL, birikmiş faiz alacağı ise 448.277,97 TL olmak üzere, toplam 1.497.277,97 TL nafaka alacağı bulunduğu belirlenmiş ve bu belirlemeye göre icra emri tanzim edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; alacaklının dayanak ilamda yazılı banka hesabına 16.10.2001-13.07.2012 tarihleri arasında borçlu tarafça yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapılıp yapılmadığı ve takip dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde uygulanan TÜFE artış oranlarının doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. İcra Mahkemesi'nce resen seçilen bilirkişi ... ... havale tarihli raporunda; dava konusu takipte ilam ile hükmedilen nafaka alacağının talep edildiğini, bu nedenle müşterek çocuğun eğitim ve sağlık giderleri için yapılan ödemelerin takip ve dava dışı olduğunu, bu ödemelerin nafaka alacağının hesaplanmasında nazara alınmadığını, tarafların zaman aşımı iddia ve taleplerinin bulunmadığını, zaman aşımı takip tarihinden geriye doğru hesaplandığında, 10 yılı aşan zaman diliminde kalan nafaka alacakları ve faiz için zaman aşımının gerçekleşeceğini, 16/09/2013 tarihinden 10 yıl geriye doğru gidildiğinde 16/09/2003 tarihinden itibaren hükmedilen nafaka alacaklarının istenebileceğini, TÜFE endeksine göre artış oranlarının yıllık bazda hesaplanacağını, ilam uyarınca nafaka altı ayda bir hesaplanacağından, TÜFE katsayılarının, hesaplanacak ay endeksi/önceki dönem endeksi oranlaması sonucu çıkan sonuca göre belirlendiğini ve bu belirlemeye göre yapılan hesaplamada, 16.09.2003 tarihinden itibaren borçlu tarafından alacaklının ilamda belirlenen hesabına yapılan ödemelerden işlemiş faiz borcu da mahsup edildiğinde, talep edilebilecek nafaka alacağının 204.034,01 TL, geciken nafakalar işlemiş faizinin 7,24 TL olmak üzere toplam 204.041,25 TL olduğunu, borçlunun ... Şubesi ... nolu hesabına yaptığı toplam ödeme miktarının ise 412.312,00 TL olduğunu bu halde borçlunun takip tarihi itibarıyla talep edilebilecek borcunun kalmadığını, borç kalmaması nedeniyle henüz mahsubu yapılmamış toplam 208.270,75 TL ödemesi bulunduğunu mütalaa etmiş; Mahkemece bilirkişiden alınan bu rapor hükme esas alınarak, takibin iptaline, uygulanan hacizlerin iptaline karar verilmiştir.Hükmü alacaklı vekili temyiz etmiş; Dairemizce temyiz incelemesi sonucu verilen ... tarih ve ... sayılı kararla; “...Mahkemece, borçlu tarafından ilamda yazılı alacaklı hesabına yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsup edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, alacaklı vekilinin bu hususa ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, dayanak ilamda aylık nafakanın altı ayda bir TÜFE artış oranında artırılması hükmüne yer verilmiş olup, bu halde hesaplamalarda, itiraza konu takip dosyasında bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada olduğu gibi, nafaka artışının isabet ettiği aylarda TÜFE değeri esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken; TÜFE katsayılarını, hesaplanacak ay endeksi/önceki dönem endeksi oranlaması sonucu çıkan yüzde oranlarına göre belirleyen ve bu belirlemeye göre TÜFE artış oranlarını hesaplayan; ayrıca, zamanaşımı defi taraflarca ileri sürülebilecek bir husus olmasına rağmen ve borçlu tarafça bu yönde bir talep bulunmamasına rağmen, yaptığı hesaplamada zamanaşımını dikkate alan hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesnin isabetsiz olduğu, alacaklı vekilinin bu hususa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü gerektiği, bu halde, Mahkeme'ce yapılacak işin, açıklanan esaslar doğrultusunda Yargıtay denetimine elverişli yeni bir bilirkişi incelemesi ile şikayetin esası hakkında karar vermek olduğu…” gerçesiyle hüküm bozulmuştur.Bu kez süresinde verilen karar düzeltme dilekçeleriyle; borçlu vekili; bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanmasını; alacaklı vekili ise, temyiz incelemesi sonucu verilen karardaki, temyiz talebinin reddine konu olan bölüme ilişkin kararın ortadan kaldırılarak hükmün tümüyle bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir. -//-Taraf vekillerinin sair karar düzeltme talepleri yerinde değil ise de; Borçlu tarafından icra takibine karşı ilamın zamanaşımına uğradığına ilişkin bir savunma ileri sürülmediği halde, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda nafaka ödeme hesabının 16/09/2003 tarihinden başlatılması doğru olmamıştır. Bu nedenle nafaka ödeme yükümlülüğü başlangıcının ilamda ve takip talebinde olduğu gibi, 01.07.2001 tarihinden itibaren başlatılması gereklidir. Takibe konu ilamda, aylık nafakanın 785 TL. olduğu, bu miktarın 01.07.2001 tarihinden geçerli olacağı ve nafakanın her altı ayda bir TÜFE artış oranında arttırılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre altı aylık dönemlerdeki aylara karşılık gelen nafaka miktarı, her altı ayda bir TÜFE artış oranına karşılık gelen miktarın bir önceki dönemdeki nafaka miktarına eklenmesiyle oluşacaktır. TÜİK'in TÜFE endeksinde nafakanın başlangıç tarihi olan 01.07.2001 tarihindeki değeri 4.627,50 dir. Altı ay sonrası olan 01.01.2002 tarindeki endeks değeri ise 6062.40 dir. Orantı yapıldığında; endeks 4627.50 olduğunda nafaka miktarı 785 TL ise, endeks 6062.40 olduğunda nafaka miktarı 6062.40x785/4627.50= 102841 TL. olmaktadır. Aynı sonuca farklı şekilde de ulaşılabilir Endeks 01.07.2001 tarihindeki 4627.50 değerinden 01.01.2002 tarihinde 6062.40 değerine ulaştığına göre fark 6062.40-4627.50= 1439.90 dır. Bunun 4627.50 endeks değeri içindeki yüzdelik değeri ise 1439.90/4627.50x100= %31.11 dir. Aylık nafaka olan 785 TL.yı %31.10 oranında arttırırsak yine 1028 TL sonucuna ulaşılacaktır. Bu durumda aylık nafakanın miktarı 01.07.2002 tarihinde 1109,03 TL; 01.01.2003 tarihinde 1299.75 TL.; 01.07.2003 tarihinde ise 1370,52, 01.01.2004 tarihinde 1.437,45 TL, 01.07.2004 tarihinde 1477,36, 01.01.2005 tarihinde 1570,21 TL, 01.07.2005 tarihinde 1592,83 TL, 01.01.2006 tarihinde 1694,74 TL, 01.07.2006 tarihinde 1779.08 TL, 01.01.2007 tarihinde 1863,02 TL, 01.07.2007 tarihinde 1901,83 TL, 01.01.2008 tarihinde 2015,25 TL, 01.07.2008 tarihinde 2131,28 TL, 01.01.2009 tarihinde 2206,71 TL, 01.07.2009 tarihinde 2246,21 TL, 01.01.2010 tarihinde 2387,33 TL, 01.07.2010 tarihinde 2416, 41 TL, 01.01.2011 tarihinde 2504,32 TL, 01.07.2011 tarihinde 2568,92 TL, 01.01.2012 tarihinde 2770,11 TL, 01.07.2012 tarihinde 2801,79 TL, 01.01.2013 tarihinde 2972,54 TL, 01.07.2013 tarihinde 3050,72 TL, olacaktır. Buna göre 01.01.2001 tarihi(dahil)- 01.08.2013(dahil) bu tarihler arasında takip tarihi itibarıyla talep edilebilecek toplam nafaka miktarı 276.972,04 TL'dır. Borçlunun toplam ödeme miktarı ise, 412.312 TL.dir. Bu durumda takip tarihi itibariyle borçlunun ödemesi gereken bir nafaka mevcut olmayıp, aksine 135.339,96 TL. fazla ödemesi vardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkeme gerekçesinde iadesine karar verilecek miktar 208.277,99 TL olduğu belirtilmiş Dairemizce yapılan incelemede ise iadesi gereken miktar 135.339,96 TL. olarak tesbit edilmiştir. Mahkeme kararının miktara ilişkin gerekçesi fazla ödemenin 135.339,96 TL olduğu şeklinde düzeltilerek onanması gerekirken hükmün yazılı gerekçe ile bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin açıklanan nedenlerle kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin kısmen kabulü ile Dairemizin ... tarih ... sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçe ile İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 57,60 TL peşin harcın davalıya iadesine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 28,40 TL'nin davacıya iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.