Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22327 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3445 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/05/2013NUMARASI : 2011/82-2013/203H.. Ç.. ile Z.. Ç.. ile S.. Z.. ve S.. T.. aralarındaki Mülkiyet tespiti davasının kabulüne dair Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.05.2013 gün ve 82/203 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı S.. Z.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili tarafından dava konusu tapusuz taşınmazın harici satış yolu ile davacıların murisi Y.. Ç..tarafından satın alındığından bahisle mülkiyetin murisleri adına tespitini talep ve dava etmişlerdir.Davalı S.. Z.. vekili cevap dilekçesinde davayı kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur, davalı S.. T.. usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı S.. Z.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere ve kural olarak; tespit davalarında tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 106. maddesinin 2. fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.” denilmektedir. Bu nedenle taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur. O halde; dava konusu taşınmaz hakkında yapılan bir kamulaştırma işlemi veya açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, gözetildiğinde, davacıların tespit davası açmakta hukuki yararlarının olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda Mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebine ilişkin olarak hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davalı S.. Z..'e iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.