Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22316 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1047 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Samsun 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2012/1157-2013/988H.. Ş.. ve S.. Ş.. ile H.. Ş.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının kabulüne dair Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.06.2013 gün ve 1157/988 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu kanun ile diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi'ni görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanun'un 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.O halde; mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.