Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22029 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19434 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ... 2. İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RBorçlu vekili, ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2010/... Esas ve 2012/... Karar sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan icra takibinde maddi ve manevi tazminata uygulanan faiz başlangıç tarihinin, boşanma davasının açıldığı ... tarihi olarak istenmesinin yanlış olduğunu, kararın kesinleştiği ... tarihinden, takip tarihine kadar faiz talebinde bulunulabileceğini belirterek, işlemiş faizin fazla talep edilen kısmının iptalini talep etmiştir.Mahkemece; fazla işlemiş faiz yönünden icra emrinin düzeltilmesine, denildikten sonra; borçlu tarafından fazla ödeme yapılmadığı anlaşıldığından şikayetin davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.T.C. Anayasası, yargılamada aleniyet ilkesini benimsemiştir. Buna göre, yargılama açık olarak yapılacak ve HMK'nun 297/2. maddesi hükmü gereğince de yargılama sonunda verilen kararda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça g??sterilecektir. Aynı Kanun'un 298/2. maddesi hükmü ise sonradan yazılacak gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağını amirdir. Bu nedenle mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarih ve 7/4. sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni sayılacağı belirtilmiştir.Şikayetin konusu, borçluya gönderilen icra emrinde yer alan işlemiş faizin düzeltilmesine yöneliktir. İcra Mahkemesi'nce alınan bilirkişi raporuna göre icra emrinin düzeltilmesine ilişkin hüküm kurulduktan sonra, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde ''davacı tarafından icra dosyasına fazla ödeme yapılmadığı, anlaşıldığından davanın reddine '' şeklinde önceki hükümle çelişir hüküm fıkrası oluşturulmuştur. Mahkemece anılan çelişkinin giderilmesi için hükmün bozulması yoluna gidilmiştir. .//..SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve İİK'nun 364. maddeleri uyarınca USUL yönünden BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.