Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 220 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 380 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve TahliyeTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARDava itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 18.06.2015 tarihinde davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle, düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı icra takibinde Haziran 2014 ile Haziran 2015 arası oniki aylık kira bedelleri toplamı 60.000,00 TL’nin tahsilini istemiş, davalı itirazında kiracılık sıfatına karşı çıkmamış, ancak herhangi bir kira borcunun bulunmadığını beyan etmiştir. Yargılama sırasında ise kira sözleşmesinin davacı ile düzenlenmediğini, davacının taşınmazı devir aldığına ilişkin tarafına ihtarnamenin gönderilmediğini, kira bedellerinin kiraya verenin hesabına ödendiğini savunmuştur.Takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinde kiraya verenin .... Tic. A.Ş. olduğu, icra dosyasındaki tapu kayıt örneğinde davacı şirketin kiralananı 16.05.2014 tarihinde iktisap ettiği, davalı tarafın sadece kiralayanın hesabına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan kira bedellerini ödediğine ilişkin banka dekontu ibraz ettiği görülmektedir. Ayrıca, davacı tarafın temyiz dilekçesine eklenen ...10. Noterliği'nin 02.06.2014 tarih ve 09020 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taşınmazın el değiştirdiğinin ve yeni malikin davalıya bildirildiği, davalı hakkında takipten önce 04.07.2014 tarihinde akde aykırılık sebebiyle tahliye davasının açıldığı ve bu davaya ilişkin mahkeme ilamının dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda Mahkemece, yukarıda açıklanan tüm hususlar ile davalının icra takibindeki itirazında davacının kiralayan sıfatına karşı çıkmaması da gözönünde bulundurularak, taraf delillerinin tümünün dosyaya ibrazının sağlanmasından sonra işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden dayanak yazılı kira sözleşmesinde davacının kiralayan olmaması ve tapu kaydındaki satışın ihbarına ilişkin bir belgenin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.