Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 218 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13793 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... mirasçıları ... ve müşterekleri, müdahil davacılar ... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.06.1996 gün ve 330/183 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak, dava konusu 1492 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaliyle eşit olarak adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Müdahil davacılar, harcını yatırarak; miras yoluyla intikal, satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle dava konusu 1492 parselin tapu kaydının 5/40 payının Mustafa ve 10/40 payının da... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ... vekili; hak düşürücü sürenin dolduğunu, kadastro tespitinin doğru olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davacılar ve müdahil davacılar yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yazılı bulunan kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 1492 parsele ait tapu kaydının iptaliyle 25/40 payın 1/2'şer hisse oranında davacılar adına, 5/40 payın müdahil davacı ... ve 10/40 payın da müdahil davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Hüküm; süresinde, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, davacılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu dosya kapsamından anlaşıldığına göre, davacılar yönünden davanın kabulüne yönelik Hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan davacılar hakkındaki davanın kabulüne ve 1492 parsele ait tapu kaydının iptaliyle 25/40 payın 1/2'şer hisse oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA, Davalı ... vekilinin, müdahil davacılar ... ve ...'in açtıkları davanın kabulüne dair hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacıların kök murisi...Saz 1918 tarihinde ölmüş olup terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine değil, paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Davacılar ve müdahil davacılar kök miras bırakanın mirasçıları olan... ve...'nın paylı mülkiyet hükümlerine göre zilyetliğinde bulundurdukları taşınmazdan müşterek mülkiyet hükümlerine göre pay talebinde bulunmaktadırlar. Dava konusu 1492 parsele ait tutanak 08.11.1978 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan bu davada ise, müdahil davacılar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve aynı Kanun'un Geçici 4. maddesindeki (10) ve (1) yıllık sürelerin kaçırılmasından sonra 15.05.1989 tarihinde harçlandırdıkları dilekçeleri ile dava konusu parselin 5/40 ve 10/40 payının adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Anılan maddedeki 10 yıllık süre hak düşürücü nitelikte olup olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def'i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, görevden ötürü hakim tarafından kendiliğinden de gözönünde tutulur. Nizalı taşınmazın tescili tarihinden sonra sürdürüldüğü iddia ve beyan olunan zilyetlik bakımından ise; kural olarak tapulu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik kazanım sağlamayacağından mülkiyet hakkının kazanılması yönünde değer ifade etmez. Müdahil davacıların açtıkları davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek, davanın kabulü doğru değildir.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca Yerel Mahkeme hükmünün 5/40 payın müdahil davacı ... ve 10/40 payın da müdahil davacı ... adına tapuya tesciline ilişkin bölümünün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.