Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21593 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11342 - Esas Yıl 2014





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 31/12/2013NUMARASI : DAVACI : Ü.. Ü..DAVALI : A.. A..DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Ü.. Ü.. ile A.. A.. aralarındaki Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak davasının kabulüne dair Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 31.12.2013 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Ü. vekili, ... ada ... parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölüme isabet eden S.S ... Konut Yapı Kooperatifi üyeliği ve ... parsel sayılı taşınmaz nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 2.500-TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, sonradan talebini 27.782,80-TL'ye yükseltmiştir.Davalı A. vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 27.782,80-TL alacağın, dava dilekçesindeki 2.500-TL'lik kısım için dava tarihinden itibaren, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-... ada ... parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir.Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerinin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı .//.. alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir.Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir.Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemiz'ce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir.Bunun için, öncelikle iddia ve savunmalar doğrultusunda kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler, eşlerin katkıda kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıkları (miras, ziynet, bağış vs) ile mal ayrılığı dönemine ilişkin düzenli ve sürekli gelirlerine (maaş, gündelik, kar payı vs) ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 01.08.1989 tarihinde evlenmiş, 2004 yılında açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin İngiltere-Londra Yüksek Adalet Mahkemesi'nin 18.11.2004 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmışlardır. Söz konusu ilam, Türk Mahkemesince tanınmıştır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu kooperatife 27.07.1995 tarihinde üye olunmuş, ödemeler 27.07.1995-30.05.2008 tarihleri arasında yapılmıştır. Dava konusu taşınmaz 12.08.1999 tarihinde davalı eşe teslim edilmiş, ancak tedbir nedeniyle tapuda davalı adına tescil edilmemiş olup halen kooperatif adına kayıtlıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).... parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219. m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231. m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.Tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 23.07.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mahkemece, hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmemişse de; yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporları ve raporlardaki değerlendirmeler yukarıda belirtilen ilkelere ve hesaplama yöntemlerine uygun düşmemektedir. Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda belirtilen ilkeler ve hesaplama yöntemleri dikkate alınacak şekilde bilirkişiden ek rapor almak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.Bundan ayrı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan alacağa, kararın verildiği 31.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek 2.500-TL'lik kısım için dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1.) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 474,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.