Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1043 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2011/317-2013/103Z.. B.. ve müşterekleri ile F.. A.Ş. Ve müşterekleri aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının reddine dair Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.04.2013 gün ve 317/103 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde; vekil edenlerinden Z.. B..'ın eşi ve diğer vekil edenlerinin babaları olan miras bırakan A.. B..'ın 09.01.2011 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın vefat tarihi itibariyle terekesinin borca batık durumda olduğunu, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul malı bulunmadığı gibi haricen ulaştıkları bilgilere göre V.. V..'a, F...'a ve Yapı Kredi Bankası'na borcu bulunduğunu açıklayarak miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olmasından dolayı mirasın hükmen reddinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Yapı Kredi Bankası vekili cevap dilekçesinde; mirasın üç aylık sürede rededilebildiğini, vekil edeni bankanın bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, hükmen ret talebinin def'i olarak ileri sürülebileceğini, dava açılmasının zorunlu olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı F.. vekili cevap dilekçesinde; üç aylık hak düşürücü sürenin dolduğunu, vekil edeni bankanın bu davada hiçbir hukuki sorumluluğunun olmadığını, miras bırakana ihtarname gönderildiğini, vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine miras bırakan ve mirasçılarına karşı herhangi bir icra işlemi yapılmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı V.. V.. vekili cevap dilekçesinde; vekil edeni banka tarafından miras bırakan ve/veya yasal mirasçıları davacılar adına henüz ihtarneme keşide edilmediğini, icra takibi başlatılmadığını ve diğer yasal yollara başvurulmadığını, terekenin borca batıklığının Mahkemece araştırılması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; hak düşürücü üç aylık sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece hak düşürücü üç aylık sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; talep TMK'nun 605/1. maddesi gereğince mirasın gerçek reddine ilişkin olmayıp TMK'nun 605/2. maddesigereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti (hükmen red) isteğine ilişkindir. TMK'nun 605/2. maddesindeki davalar herhangi bir süreye tabi değildir. Mahkemece işin esasına girilerek gösterilen deliller çerçevesinde inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken talebin yanlış nitelendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.