MAHKEMESİ : Bor Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)TARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2012/7-2013/4Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARAlacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan takipte, borçlulara ait ipotekli fabrika binasında bulunan ve alacaklıya alacağına karşılık ihale edilen makinelerin bir kısmının tesliminin sağlanamaması üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile Bor Nöbetçi İcra Müdürlüğü'ne talimat yazılarak belirtilen adresteki makinelerin alacaklıya tesliminin sağlanması istenmiştir. Bu kapsamda, 07.03.2012 tarihinde yapılan teslim işleminde, davacı tarafından, teslim alınan malların borçlulara ait olmadığı, eş anlatımla alacaklıya ihale edilen mallar olmadığı, kendisine ait olduğu iddia edilmiş ve sonrasında, bu kapsamda eldeki dava açılmıştır.Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İstihkak davası sadece İcra ve İflas Kanunu'nda değil, aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda da düzenlenmiştir. Uygulamada, Eşya Hukuku kapsamında (TMK'nın 683 ve devamı maddeleri) açılan istihkak davası “adi istihkak davası” olarak nitelendirilmektedir. Hacizden doğan istihkak davaları ise, davacının mülkiyet veya sınırlı ayni bir hakka dayanarak icra mahkemesinde takip hukuku kapsamında açtığı davadır. Bu kapsamda; açılan adi istihkak davalarına bakma görevi ise, kural olarak genel mahkemelere aittir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hal böyle olunca, eldeki davada dava konusu mallar üzerinde, takip hukuku kapsamında haciz bulunmadığı, davanın adi istihkak davası niteliğinde olduğu gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma gerekçesine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.