Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21538 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3676 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Adalar Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/11/2013NUMARASI : 2013/59-2013/176M.. S.. ile L.. Ç.. aralarındaki tespit, alacak davasının yetkisizlik nedeniyle reddine dair Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.11.2013 gün ve 59/176 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı, mirasbırakan kardeşi M.. S..'in 1/2 paylı mirasçısı iken, vasiyeti nedeniyle 1/4 saklı paylı mirasçısı olduğunu, kardeşinin vefatından önce ve sonra babadan kalma müşterek taşınmazlara çeşitli masraflarının olduğunu, kendisinden nakit alacağının da bulunduğunu, tereke ile ilgili uğraşmalarının bedelini ödemesi gerektiğini, kardeşinde saklanan 3 adet ikonun kendisine ait olduğunun mahkeme kararı ile belirlendiğini, davalının 2012 yılında bu ikonları mahkeme emanetinden almış olduğunu, ancak kendisine teslim etmediğini, davalının kardeşinin nezdinde saklanan ziynet eşyasını da kendisine vermediğini ileri sürerek miras payının 1/4 olduğunun tespitini, mirasbırakan kardeşi adına yaptığı masraflara, mesaisine, kardeşi nezdinde saklanan ikonlara ve anne babasından intikal etmiş ziynet eşyasına karşılık şimdilik 1.000,00 TL verilmesini, tüm ödemelerinin güncelleştirilmesi ve dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmamış olduğunu, alacak iddiasının zaman aşımına uğramış olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak da davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki bakımından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.m.33). Dava dilekçesi içeriğine göre istemin miras hukukundan kaynaklanan bir talep olmayıp Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesine dayanan adi istihkaktan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK'nın) 11. maddesinde düzenlenen, kesin yetki kuralı niteliğindeki mirastan doğan davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması durumu eldeki davada söz konusu değildir. Adi istihkak talebinden kaynaklanan tazminata ilişkin davalarda HMK'nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olarak davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Somut olayda, davalının yerleşim yerinin Ankara olduğu, davalı tarafça yapılan yetki itirazında Ankara mahkemelerinin yetkili olarak gösterilmediği, yetkili olmayan İstanbul mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Yetki itirazında bulunan tarafın, itirazında yetkili mahkemeyi doğru olarak göstermesi gerekir. Davalının yetkili mahkeme olarak bildirdiği İstanbul mahkemelerinin davaya özgü olayda yetkisi bulunmadığından ve davada kesin yetki kuralı uygulama alanı bulmadığından mahkemece davalı tarafın yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken hatalı nitelendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki bakımından reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Davacının temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.