MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Aile MahkemesiTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2012/524-2013/128E.. K.. ile N.. K.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine dair İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.02.2013 gün ve 524/128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı E.. K.. vekili, davacı ile aile konutu niteliğindeki ... ada, ... parsel, 3 nolu meskenin maliki davalılardan Nermin'in evli olup davacı ve davalılardan A.. O.. arasındaki iş ilişkisi üzerine Azmi'nin zorlamasıyla N.. ve Azmi arasında karz sözleşmesi düzenlendiğini, davalı Azmi'nin bu sözleşmeye dayalı olarak Nermin hakkında başlatmış olduğu takip sonucunda taşınmazı ihale ile satın alarak daha sonradan aile konutu niteliğini bilen kızı A.. O..'na devrettiğini açıklayarak TMK'nun 194. maddesi gereğince davacının rızası olmadan sınırlı ayni hak tesis edilip sonrasında taşınmazın cebri icra yoluyla satılması mümkün olmadığından, davalı A.. O.. üzerindeki kaydın iptaliyle davalı Nermin adına tesciline ve Nermin'in tasarruf yetkisinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar Azmi ve Aslı vekili, davalı Azmi ile davacı arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan alacağın teminatı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde davalı Azmi lehine sınırlı ayni hak kurulduğunu, bu durumun davacı tarafından daha önceden bilindiğini, taşınmazın tahliyesini engellemek amacıyla açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, genel muvazaaya dayalı uyuşmazlığın çözümü asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan görev nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği, davacı ile davalılardan Nermin'in halen evli olup aralarında boşanma davası da bulunmadığı dikkate alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nun 194. maddesindeki aile konutu iddiasına dayanan tapu iptali ve tescil ile davalı Nermin'in tasarruf yetkisinin kısıtlanması isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu davaların çözümü 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince aile mahkemesine aittir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması ve sonuçlandırılması gerekirken davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.