MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2013/77-2013/262İ.. K.. ve A.. K.. ile M.. B.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.12.2013 gün ve 77/262 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, tarafların muris Z..K..'ün mirasçıları olduğunu, davalının muristen intikal eden taşınmazlardaki payını 45.000.000 TL'ye davacılara sattığını, davalıya 09/09/1994 tanzim tarihli, 20/09/1994 ödeme tarihli 45.000.000 TL tutarlı senet verildiğini, bedelin davacılar tarafından davalıya nakit olarak ödendiğini, davalının senedin arkasına kendi el yazısı ile muris Z.. K..'ten intikal eden taşınmazlardaki hakkına karşılık davacılardan söz konusu parayı aldığını ve taşınmazlarda hiçbir hakkının kalmadığını belirterek senedi imzaladığını, davalının muris adına kayıtlı S.. Köyü'nde bulunan 46 parça taşınmazlardaki miras payının iptal edilerek davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, 09.10.2012 havale tarihli dilekçesiyle 24 tane taşınmaz yönünden davasından feragat etmiştir.Davalı vekili, davacıların dayandığı senedin arka yüzündeki yazının ve imzanın davalıya ait olmadığını, ayrıca böyle bir senedin tek başına devir için yeterli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacıların dayandığı senedin arka yüzündeki imzanın davalıya ait olmadığının Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının raporuyla anlaşıldığı, dolayısıyla davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararda, ayrıca davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı, yargılamanın son oturumunda yaptığı yemin teklifine de davalı tarafın muvafakat etmemesi nedeniyle yemin teklifinde bulunulmadığı belirtilmiştir.Hüküm, mahkemenin yemin teklifi talebini reddetmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davacılar vekili tarafından bozma istekli olarak temyiz edilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davalı tarafa yemin teklif edilmemiş ise de; bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı taraf 30.11.2011 havale tarihli delil listesinde ''ayrıca lüzumu halinde gerekli görürsek davalıya yemin teklifi de yapma hakkımızı saklı tutuyoruz'' demiştir. Bu durumda davacının yemin deliline dayandığı tartışmasızdır. Hal böyle olunca yemin deliliyle ilgili HMK'nun 225 ve devamı maddelerinde gösterilen usul uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.