MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2012/241-2013/588C.. F.. ile müşterekleri ile Hazine ile K.. B.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.09.2013 gün ve 241/588 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile K.. B.. vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, TMK'nun 713/2. maddesinde düzenlenen tapu kütüğünden maliklerin kim olduğunun anlaşılamaması hukuki nedenine dayanarak .. da ... parsel sayılı taşınmazdaki Mehmet oğlu Salih, Mehmet kızı Melek, Hasan kızı Yurtgül adlarına bulunan payların tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Öteki davalı Belediye vekili ise iş bu davada Belediyenin taraf sıfatının bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı bulunan zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu .. ada .. nolu parselde Mehmet oğlu Salih, Mehmet kızı Melek ve Hasan kızı Yurtgülü adlarına bulunan 9 ar paydan toplam 27/99 payın tapu kaydının iptali ile davacılar adına kendilerine intikalen gelen ve tapu kaydında yazılı payları oranında taşınmazın dağıtıldıktan sonra 2772 pay kabul edilerek 924 payı Ş.. F..’e, 308 er payı S.. F..’e, S.. F..’e, R.. F..’e, 231 payı G.. F..’e, 99 ardan 693 payı da Refik evlatları C.. F.., V.. F.., S..F.., B.. F.., B.. D.., C.. F.., S.. A.. ve N.. Ç.. adlarına tapuya tesciline verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı Belediye vekili tarafından dilekçelerinde yazılı nedenlerle temyiz edilmiştir.Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Kanunun açık hükmü dikkate alındığında tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (Yargıtay HGK'nun 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca "tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir.Somut olayda; dava konusu 182 ada 46 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında 9.3.1972 tarih 1 cilt, ... sayfa nolu tapu kaydı esas alınarak 9/99 ar paylı olarak Mehmet çocukları Salih ve Melek, Hasan kızı Yurtgülü, 24/99 ar payı R.. G.. ve S.. F..., 8/99 ar payı R.. F.., N.. F.. ve S.. F.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Tespite dayanak alınan tapu kaydında tapu malikleri Salih ve Melek’in baba adı Mehmet olduğu, alım suretiyle tapuda malik oldukları belirtilmiştir. Şu halde, dava yoluyla adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istenen kişiler Kanunun aradığı anlamda bilinen kişidir.Kayıt malikinin mirasçılarının belirlenememesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilememesi, adresinin saptanamaması gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünden maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Bununla kanun koyucu tarafından tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Saptanan somut ve hukuki olgular ile yerleşmiş içtihatlar karşısında davanın maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanılarak açıldığı ve tapu kaydının iptali istenen kayıt maliklerinin bilinen kişiler olduğu, ayrıca, böyle bir davada Hazine'nin yanında husumetin Belediyeye de yöneltilmiş olmasının doğru olmadığı anlaşılmakla Mahkemece davalı Kars Belediyesi yönünden davanın husumetten reddine, davalı Hazine yönünden ise yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken; maddi olgu, dosyadaki deliller ve konuyla ilgili yerleşmiş içtihatlar gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Davalı Hazine vekilinin ve davalı Belediye vekilinin, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 10.048,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Belediye'ye iadesine 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.