MAHKEMESİ : Kastamonu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2013/121-2013/136Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 201l/145 Esas-2013/4 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı takip başlatılmış olup, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ilamda alacaklı lehine 27.358.88TL vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen takipte 62.378.34 TL vekalet ücretinin istendiğini ve ilamda vekil varken icra emrinin asile tebliğ edildiğini açıklayarak takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, ilamda alacaklı lehine 27.358.88 TL takdir edildiğinden takip talebinin buna göre yeniden düzenlenmesine, ilamda vekil varken asile icra emrinin tebliğ edildiği gerekçesiyle vekil yerine asile tebliğ edilen icra emrinin iptaline karar verilmesi üzerine, alacaklı vekilince hükmün " vekil yerine asile tebliğ edilen icra emrinin iptaline" yönelik bölümü ve aleyhe vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi nedeniyle temyiz edilmiştir.Vekil yerine asile tebligat yapılmış ve vekil de süresinde esasa ilişkin şikâyetlerini bildirmiş ise; vekile tebligat yapılmadığına ilişkin şikâyet dinlenmez.Yerleşik Yargıtay uygulamaları bu yöndedir. Somut olayda icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde İcra Mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderilmediğinden bahisle icra emrinin iptali istemi yanında esasa ilişikin şikayet sebebini de ileri sürdüğü görülmektedir.Bu durumda, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Mahkemece esasa ilişkin şikayet incelenerek karara bağlandığına göre icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmesi nedeniyle icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetli değildir.Kaldı ki; 2004 sayılı İcra -İflas Kanunu'nun 76.maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338.maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.baskı, cilt 2,sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.