Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20911 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1704 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Denizli 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/10/2013NUMARASI : 2012/553-2013/1107İçişleri Bakanlığı ile A.. G.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesi iptali davasının kabulüne dair Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.10.2013 gün ve 553/1107 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı İçişleri Bakanlığı (Hazine) vekili ile davalı B.. G.. Kayyımı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, mirasbırakan M.. G..'e ait Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/335 Esas, 2012/438 Karar sayılı 20.04.2012 tarihli mirasçılık belgesinde mirasçı olarak yer alan B.. G.. ve A.. G..'in Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2005/372 Esas, 2006/280 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan M.. G..'i tasarlayarak öldürmek suçundan ceza aldıklarını ve bu kararın kesinleştiğini, dolayısıyla bahsi geçen mirasçılık belgesinde Beyrekhan ve A.. G..'in mirasçı olarak gösterilmeleri nedeniyle bu mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesini Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/1351 Esas sayılı dosyasından 13.06.2012 tarihinde verilen yetki belgesine dayanarak dava ve talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde davacı vekili ile davalı B.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği. 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu kanun ile diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi'ni görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanun'un 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.O halde; mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nden görülüp sonuçlandırılması gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı B.. G.. kayyımının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.