Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20910 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1232 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2013/366-2013/539E.. D.. ve M.. D.. tarafından açılan mirasın gerçek reddi davasının reddine dair Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.06.2013 gün ve 366/539 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, mirasbırakanları Ü..D..'in 02/08/2005 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın menkul veya gayrimenkul hiçbir mal, hak ve alacağının olmadığını, Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü'nün 08/03/2013 tarih 32991 sayılı yazısı ile mirasbırakanın kredi kartından para çekildiği iddiasıyla 5.412 TL'nin geri ödenmesinin istenildiğini açıklayarak mirasın reddi talebinde bulunmuşlardır.Mahkemece, mirasbırakanın mirasının davacılar tarafından yasal ret süresi geçtikten sonra reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. md. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir (HMK.m.33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK.605/2 m.). Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1).Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu durumda dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış niteleme ve değerlendirme sonucunda süreye tabi olmayan mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın süre yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Davacıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III- 2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.