Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20908 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15281 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kırıkhan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2013NUMARASI : 2010/148-2013/98M.. G.. ile Hazine aralarındaki mirasçılık belgesi istemi davasının kabulüne dair Kırıkhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2013 gün ve 148/98 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili Kırıkhan Kadastro Mahkemesi'nde görülmekte olan 1977/152, 154 ve 160 ile 1978/40 Esas sayılı dava dosyalarına esas teşkil etmek üzere D.. B.., Beko lakaplı kök mirasbırakan Bekir'in mirasçılık belgesini verilmesini talep etmiştir Hazine vekili 21.12.2010 havale tarihli dilekçesi ile Kırıkhan kadastro mahkemesinde derdest olan ve dava dilekçesinde adı geçen dosyalarda davanın diğer tarafında yer aldıklarını, mirasbırakan Bekir hakkında alınacak mirasçılık belgesinin kadastro mahkemesinde taraflar arasında halen derdest olan davalarda ileride hak sahibi olacak mirasçıları belirleyeceğini açıklayarak davaya müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece, mirasbırakan Bilal oğlu Bekir'in ( Deli Beko'nun) Medeni Kanun'un kabulü tarihinden ve Hatay ilinin Türkiye'ye katılmasından önce bilinmeyen bir tarihte öldüğü; miras meselesi Feraiz hükümlerine göre emlakta 89.689.600 pay, arazide 35.481.600 pay kabul edilerek mirasçılar ve miras hisseleri belirlenmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi hükmünde “doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği” açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.Dava niteliği ve içeriği itibarıyla mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Somut olayda; miras bırakanın oğlu Ö.. G..'in 20.03.2011 tarihinde ölen oğlu A.. G..'in eşi M.. G.. 20.01.1997 tarihinde öldüğü dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarından anlaşıldığı halde mahkemece Makbule'ye de mirastan pay verilmiştir. Ölü kişiye pay verilemez. Alt miras bırakan Makbule'nin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı TKM hükümleri uyarınca mirasının alt soyuna geçeceği kuşkusuzdur. Ayrıca, mirasbırakan kızı Fatma'nın H.. D.. dışında Şeyho ve Zeynep isminde iki çocuğunun daha bulunduğu dosya kapsamındaki 1975/355 Esas sayılı dava dosyasında dinlenen 1927 doğumlu tanık A.. K..'ın beyanı ile el yazılı nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece Şeyho ve Zeynep'in mirasçıları belirlenerek onlara da Fatma'dan gelen mirastan pay verilmesi gerekirken, yalnızca Hasan mirasçılarına pay verilmesi de doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.