Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20884 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1995 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2013/433-2013/783Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı takipte 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6.maddesi gereğince icra vekalet ücreti maktu hesaplanarak dosya borcunun tamamen ödendiğini, ancak buna rağmen daha sonra icra vekalet ücreti nispi hesap edilerek kendilerine bakiye borç muhtırası gönderildiğinden, muhtıranın iptali talebinde bulunmuş, Mahkemece, takip tarihi 17.10.2012 itibariyle anılan yasal değişikliğin yürürlükte olmadığı, bu nedenle icra vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında'' Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.'' hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklı tazminat alacağı ilamının takibe konulduğu, ancak takip konusu borcun 11.06.2013 tarihinden önce ödenmediği, borçlu tarafından 19.07.2013 tarihinde ödeme yapıldığı, bunun üzerine İcra Dairesi'nce, aynı tarihli dosya alacağı hesaplamasında bakiye borç kaldığının tespiti nedeniyle, kalan bakiye borcunun ödenmesi istemiyle aynı tarihli muhtıranın düzenlenerek borçluya gönderildiği anlaşılmaktadır. O halde; Mahkemece, anılan Yasa değişikliğinin 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği ve yürürlüğe girmesinden sonraki dönemde derdest olan takip dosyalarında yapılacak ödemeler sırasında bu yasal düzenlemenin nazara alınarak icra vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiği gözetilerek, lüzum duyulduğunda bilirkişi vasıtasıyla yapılan ödeme ile dosya borcunun sonlanıp sonlanmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.