Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20797 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10435 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil... ve birleşen dos. davacıları ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri ile dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Foça Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.10.2011 gün ve 116/183 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili, tapuda davalılar adına kayıtlı 16 ada 46 parsel sayılı taşınmazda 1.847 m2 miktar fazlalığının bulunduğunu, beyanlar hanesinde bu fazlalığın Mal Müdürlüğü'ne yazıldığına ilişkin şerh bulunduğunu açıklayarak bu kısmın tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporunun sunulmasından sonra ise talebini 1.965,50 m2 olarak ıslah etmiştir.Birleşen (2003/393-259 e.k) dosyada ise davacılar vekili, 16 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde belirtilen miktar fazlalığına ilişkin şerhin terkinine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın sabit sınırlı olarak ... tarafından davalıların murisine iskanen temlik edildiği, sınırlarının genişletilmeye müsait olmadığı, bu durumda miktar fazlalıklarının da kayıt maliki adına tescil edilmesi gerekti??i gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl dosyadaki davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 16 ada 46 parselde davacı ... tarafından iptali istenen ve ıslahla 1.965,50 m2 olan fazlalığın 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca dağıtılan arazilere ait tapu kayıtlarından kaynaklandığından ve bu tür miktar fazlalıklarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 20/D ve 46. maddeleri karşısında zilyetlikle kazanma olanağı bulunduğundan ve zilyetlikle koşulları da davalılar yararına gerçekleştiğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Birleşen davanın davacıları Sebahat Korkut ve arkadaşları tarafından açılan davanın kabulüne yönelik davacı-davalı ...'nin temyiz itirazlarına gelince; tapu kaydındaki şerhin silinmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kısa kararın hüküm fıkrasında sadece karşı davanın kabulüne denilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında da aynı ibare yazılmış olup kabule konu şerhin silinmesi ve bunun yer aldığı tapu kaydının ait olduğu ada ve parsel numarası yazılmamıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup infazında kuşku oluşturacaktır. Bir hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar HMK'nın 297. maddesinde tek tek bentler halinde sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında; "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", amir hükmüne yer verilmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçesinin açıklayacı nitelikte olup, bağlayıcı bir özelliğe sahip olmadıkları bir gerçektir. Tarafları bağlayan ve infaz edilmesi gereken bölüm hüküm fıkralarıdır. Bu nedenle hak ve yükümlülüklerin infazda duraksama yaratmayacak şekilde hüküm fıkralarında bulunması gerekir. Davacı-davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün bu kısmının BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/III-2. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.