Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20718 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13155 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Doğanhisar Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2012/146-2013/50A.. A.. ile Hazine aralarındaki mülkiyet tespiti davasının kabulüne dair Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.03.2013 gün ve 146/50 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; vekil edenine ait bulunan taşınmazların 2005 yılında DSİ tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin tespiti amacıyla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2010/26 ve 2010/140 Esas sayılı davaların açıldığını, kamulaştırma tarihine kadar davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğini, ancak yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazlar hakkında düzenlenen kadastro tutanaklarında malik hanesinin boş bırakıldığını açıklayarak vekil edeninin taşınmazların maliki olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazlar “dere yatağı” vasfında olup zilyetlik yoluyla kazanmaya elverişli yerlerden olmadığını ve bu yerde gölet inşaatının başladığı, 1984-1985 yıllarında davacının herhangi bir zilyetliğininde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleştiğinden bahisle açılan davanın kabulüne 154 ada 192 ve 179 parsellerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu ve DSİ tarafından yapılan kamulaştırmada ... ada ... parselin 14 parsel ve ... parselin 12 parsel numarası verilerek baraj sahası içinde kaldığından kamulaştırılmasına karar verildiği, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nde taraflar arasında görülmekte olan kamulaştırma bedelinin tespiti davaları nedeniyle malik hanesi boş bırakılmak suretiyle taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenip tutanağın sağ üst köşesine Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan davanın esas numarasının yazıldığı saptanmıştır. Hal böyle iken Dairenin geri çevirme yazısı üzerine Doğanhisar Kadastro Mahkemesi cevap yazısında adı geçen taşınmazlara ilişkin mahkemede açılan bir dava bulunmadığını bildirmiştir. Davacılar vekili muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayanarak, kamulaştırmanın yapıldığı tarihe kadar vekil edenin mülkiyet hakkının tespitini istemekte başka bir değişle, ayni hak iddiasında bulunmaktadır. Hal böyle ise de, dava konusu parsellerin davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmamıştır. 3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesine aititir. Öte yandan aynı Yasa'nın 26/son ve 27/1 maddeleri uyarınca taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği tarihten itibaren tutanağın kesinleşmesine kadar kadastro mahkemesi görevli olarak belirlendiğine ve görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her hal ve aşamasında resen gözönünde bulundurulmak gerektiğine göre, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın reddi yerine işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle yerel mahkeme hükmünün, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.