İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İzmir 4. Aile MahkemesiTARİHİ : 03/02/2014NUMARASI : DAVACI : L.. K..DAVALI : H.. K.. vs.DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacakL.. K.. ile H.. K.. ve müşterekleri aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair İzmir 4. Aile Mahkemesi'nden verilen 03.02.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalılar H.. K.. ve müşterekleri vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı Lütfiye vekili, ... ada ... parsel, ... ada .. parsel .. nolu bağımsız bölüm, .. ada ... parsel 11 nolu bağımsız bölüm, .... plakalı araç ve dava dilekçesinde bahsi geçen makineler ile sarf malzemeleri nedeniyle taşınmazların tapu kayıtlarının ve aracın trafik sicil kaydının iptali ile hissesi oranında davacı adına tesciline, aynen iade mümkün olmadığı takdirde davacının alacağının tespiti ile davalılardan faizi ile tahsiline, ihbar olunanların sorumluluklarının belirlenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasını istemiş, 30.000-TL üzerinden harç yatırmış ve ıslahla talebini 164.049,00-TL'ye yükseltmiştir.Bir kısım davalılar H., H., E. L. velayeten P. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İhbar olunanlar P. ile Y. vekilleri, davanın reddini istemiş; davalı B. H. kayyımı vekili ise maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını dilemiştir.Mahkemece, davanın ıslah edilen biçimi ile kabulüne, toplam 164.049-TL'lik katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile bir kısım davalılar H., H., E. L. velayeten P. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının dava dilekçesinde davalı olarak göstermediği ve mirasçı sıfatları bulunmayan ihbar olunanlar Y.. Y.. ve P.. S..'un kararda davalı olarak gösterilmeleri hatalıdır. 3-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. -//-Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek değer artış payı ve artık değere katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan A.. K..'ın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499) alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK 511 vd, 578 vd, 605 vd m.leri) iddia edilip kanıtlanmamıştır. Yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Bundan ayrı, tasfiyeye konu ... ada ... parselde bulunan .. nolu bağımsız bölüm 06.04.2004 tarihinde muris tarafından satın alınmış olup 27.10.2005 tarihinde ihbar olunan Y.. Y..'e satılmıştır. Bu satış, karşılığı verilerek yapılan bir satıştır. Tasfiye tarihinde elde tasfiyeye konu bir mal bulunmadığına ve TMK'nun 229.maddesine göre sağ kalan eşin alacağını azaltmak kastı ile yapılan bir devrin bulunduğu kanıtlanamadığına göre davanın bu bağımsız bölüm yönünden reddi gerekirken katılma alacağı hesabına dahil edilmesi doğru olmamıştır.Mahkemece yapılması gereken, 2 nolu bağımsız bölüm dışındaki tasfiyeye konu malvarlıkları hakkında yeniden hüküm kurmak, hüküm altına alınacak tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğunun ilamın infazı aşamasında gözetilmesine karar vermekten ibarettir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1.) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.801,60 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 2.810,00 TL peşin harcın da davalılar H.. K.. ve müştereklerine iadesine 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.