Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20611 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18857 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/06/2015NUMARASI : DAVACI : M.. B..DAVALI : M.. O..DAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takibe konu ilamın kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminata ilişkin olduğunu, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 saylı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirleneceğini, bu nedenle vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanamayağını ve vekil edeninin Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğunu açıklayarak 09.04.2015 tarihli dosya kapak hesabının düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. bendinin , "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkemece icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir" hükmünü içerdiği,davalı yanın ileri sürdüğü Anayasa Mahkemesi'nin 2013/... E, 2014/... K, sayılı 13/11/2014 tarihli kararı ile bu fıkra hükmünün iptali için açılan davanın reddedildiği ve davacı Bakanlığın 492 sy. Harçlar Kanunu'nun 13/j bendi gereğince her türlü harçtan muaf olduğu gerekçesiyle 09/04/2015 tarihli dosya hesabı işleminin iptaline, icra vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesine, borçlunun harçtan muaf olduğu dikkate alınarak dosya hesabının yeniden yapılmasına karar verilmesi üzerine hüküm,alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." Yine 13. fıkrasında da; "4.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare .//.tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır." düzenlemeleri mevcuttur. Ancak 6487 sayılı Yasayla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarihli, 2013/... Esas 2014/... sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra, yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa'nın 11. maddesinde, Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere her şeyden önce Anayasa'ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa'nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa'ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay'ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa'ya aykırılığı saptanmış Yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını duyurması, iptal edilen Yasa'nın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa'ya aykırı Yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt: 26). İptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa'ya uygun yeni Yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir. Somut olayda; 28.11.2014 Karar tarihli takip konusu ilamda; idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine dair dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmelidir. Bu durumda, Mahkemece anılan iptal kararı gereğince icra vekalet ücretinin nispi hesaplanması gerektiği nazara alınarak, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle bu yöndeki istemin kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ÎİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve ÎİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.