Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20584 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1460 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mersin 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/10/2013NUMARASI : 2013/548-2013/509Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARŞikayet eden borçlu M.. B.. vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ; kamulaştırmasız el atma tazminat alacağı ilamına dayalı olarak idare aleyhine başlatılan takipte, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 5999 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile eklenen Geçici 6 ve 7-son fıkraları ile 6487 sayılı Yasa'nın 21 . maddesi ile yeniden düzenlenen Geçici 6. maddesi gereğince; idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinden bahisle takip dosyasından belediye adına kayıtlı taşınmaz üzerine konan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece takip konusu 01.03.2013 tarihli ilamdaki alacağın kamulaştırmasız elatma tazminat alacağına ilişkin olduğu nazara alınarak, 2942 sayılı Kanun'un 5999 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile eklenen Geçici 6 ve 7. maddesi son fıkrası ile bunların 6487 sayılı ile değişik hükümleri uyarınca, idarenin mal, hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takip dosyasından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Yukarıda açıklanan sorun konusunda sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekir. 30.06.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir. Ancak; 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı 22.02.2013 günlü 28567 numaralı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak; 11.06.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6487 sayılı Kanunu’nun 21 maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir. Anılan 6. maddenin yeni halinin 11. fıkrasında bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar; 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilerek, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra, yani 22.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa'nın 11. maddesinde, Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa'ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa'nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa'ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay'ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa'ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa'ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26) İptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa'ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyeceğinden idarenin mal, hak ve alacakları haczedilebilir. Öte yandan 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 01.11.2012 tarihli kararı sadece iptal tarihinden sonra konulan hacizler için değil, Anayasa'nın 153. maddesindeki geriye yürümeme ilkesinin kesinleşmiş yargı kararları için geçerli olması nedeniyle iptal tarihinden önce konulan hacizlerde de uygulanır. Ayrıca 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin son fıkrasında bu fıkra hükmünün bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanacağı düzenlemesinin İdare tarafından kamulaştırılmaksızın el konulan taşınmazlara ilişkin tazminat davaları ile kamulaştırma bedeli tespitine ilişkin davalar için geçerli olduğunun kabulü gerekir. Dava niteliği taşımayan İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılan şikayet başvuruları bu kapsamda kalmamaktadır. Bu nedenlerledir ki haczedilmezlik şikayetleri para alacaklarına ilişkin olup doğrudan taşınmaza ilişkin dava olarak nitelendirilemez, anılan son fıkra kapsamında düşünülemez. Tüm bu yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, takibine konu edilmesi halinde, elatma tarihi 09.10.1956 tarih ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir. 04.11.1983'den sonraki el koymalarda ise; 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi haciz yasağı getirmekle birlikte anılan Yasa maddesi Anayasa'ya aykırı görülerek 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Bu durumda ilam tarihi yeniden haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olması halinde haciz konulabileceğinden şikayetin reddi, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden sonra olması halinde ise haciz yasağı mevcut olduğundan şikayetin kabulü gerekir. Somut olayda; 01.03.2013 karar tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden ve olayda uygulanması gerekli 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin iptal edildiği, ilam tarihinin 11.06.2013 tarihinden öncesine ait olduğu da nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında anılan yasal çerçevede hukuka aykırı bir yön bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece, borçlu aleyhine haciz uygulanmasının anılan yasal çerçevede hukuka uygun olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.11.2014 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar ZAMANAŞIMINI KESEN SEBEPLER • İCRA TAKİBİ (.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından yüklenici tarafından açılacak alacak davası Borçlar Kanunu’nun 12 Sahte fatura kullanma-zamanaşımı Mahkemesi : ... Asliye Ceza213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık ...'ın aynı Kanun'un 359/b-1 ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddele Eser sözleşmesinin tek tarflı feshi - Çalışma yapılmaması- Süresinde bitirilmemesi Taraflar arasındaki “tespit ve aynen ifa, tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.07.2009 gün ve 2008/18 E. 2009/229 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Huk Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?