MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2013/214-2013/407Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARSair temyiz itirazları yerinde değil ise de,Borçlulardan D.. İnş. San. ve. Tic. AŞ vekili tarafından, vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takipte yapılan kapak hesabında icra vekalet ücretinin asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken takip miktarı üzerinden hesaplanmasına itiraz edilerek, İcra Mahkemesi'ne başvurulduğu görülmektedir. Mahkeme tarafından 19.03.2013 tarihli tensip tutanağı ile borçlu tarafa dosya kapsamı itibariyle bilirkişi incelemesi yapılması için 2 haftalık süre içinde 250,00 TL ek gider avansını yatırması, aksi halde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına karar verildiği, istenen miktarın yatırılmadığı gerekçesiyle HMK'nun 120/2. madde kapsamında şikayetin usulden reddedildiği anlaşılmıştır.HMK'nun 120/1.fıkrasında "Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı'nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aynı maddenin 2.fıkrasında "Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, Şikayetçi vekili tarafından; şikayete başvurduğu 12.03.2013 tarihinde 130.00 TL gider avansının yatırıldığı, ancak Mahkemece, bu avansın yeterli görülmemesi üzerine tensip tutanağı ile ek avansın yatırılmasına karar verilmiş ise de; istenen avansın yatırılması için verilen sürenin "kesin" olduğu belirtilmemiş, bunun yanı sıra tensip tutanağının borçlu vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Mahkemece bu usuli eksiklik giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken, şikayetin usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.