Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20449 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22646 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2012/296-2013/274G.. E.. ve M.. E.. ile Türkiye Vakıflar Bank. T.A.O. aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13/06/2013 gün ve 296/274 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacılar vekili, miras bırakanları E.. E..'in 04.08.2010 tarihinde öldüğünü, miras bırakanın malvarlığı bulunmadığını, aksine borçları olduğunu, davalı banka tarafından miras bırakan aleyhine icra takibi yapıldığını açıklayarak miras bırakanın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile vekil edenlerinin mirası reddettiklerine hükmedilmesini istemiştir.Davalı Banka vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile miras bırakan E.. E..'in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların mirası reddettiklerine hükmedilmesine karar verilmiştir.Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesinde yer alan "ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Miras bırakanın, ödemeden aczi, ölüm tarihine göre belirlenir. Bilindiği üzere; ölüm tarihi itibariyle, miras bırakanın tüm malvarlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. (TMK.md.605/2).Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; miras bırakan E.. E.. 04.08.2010 tarihinde ölmüştür. Ne var ki, Mahkemece miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla borç miktarı ile mirasın açıldığı tarih itibarıyla malvarlığı değerleri tespit edilmemiştir. Bu anlamda, miras bırakanın borcundan dolayı yapılan icra takiplerine ilişkin davaya konu icra dosyası dışında başka dosya bulunup bulunmadığı, bankalarda mevduat hak ve alacağı olup olmadığı, mirasçılar tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediği, miras bırakan adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığı ayrıca dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre miras bırakanın birden fazla yerde ikamet etmiş olması (İstanbul, İzmir, Bodrum) karşısında miras bırakan adına kayıtlı taşınmaz mal bulunup bulunmadığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden sorulmamış, terekenin aktifi ve pasifi yeterince araştırılmamış, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı sorgulanmamıştır. Bu haliyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, davalı vekili tarafından miras bırakanın malvarlığı olabileceği iddia edildiğine göre gideri davalı taraftan alınmak üzere bankalardan, icra dairelerinden ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden, gerekirse zabıta araştırması yoluyla miras bırakan adına kayıtlı hesap, taşınmaz mal, otomobil vs. bulunup bulunmadığının, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden TMK'nun 610/2.maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin, mirasçılara intikal yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün az yukarıda belirtilen nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.