MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhtesat aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhtesat aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.04.2013 gün ve 871/320 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı, asıl davada; tapuda davalılar adına kayıtlı 1816 parsel sayılı taşınmazı 1990 yılında köy senediyle davalı ...'dan satın aldığını, üzerine iki katlı bina, ahır, samanlık ve su kuyusu yaptığını açıklayarak taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespitini istemiş, birleşen davada (2011/950esas-2012/532 karar) ise davacı vekili, taşınmazın kadastro tutanağının 30 gün yerine 29 gün askıda kaldığını, tutanağın kesinleşmesinin usulüne uygun olmadığını, dolayısıyla hak düşürücü sürenin geçmediğini, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunu açıklayarak 1816 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tescilini istemiştir.Davalılardan ... davaya cevap vermemiş, diğer davalılar ise davacının sadece davalı ...'ın payını satın aldığını, taşınmazın tamamına zilyet olmadığını, sadece ....t'ın payını kullandığını, ayrıca tapu iptali ve tescil davası yönünden 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne, 1816 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir evin, ahır vasıflı tek katlı yapının ve su kuyusunun mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.Hüküm, bir kısım davalılar (... dışındaki davalılar) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; dava konusu ....parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanakları 04.04.1989 günü askıya çıkarılmış ve 03.05.1989 günü askıdan indirilerek kesinleştirilmiş ise de; ... 16. Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarında yazılı olduğu üzere kadastro tutanaklarının 30 gün yerine 29 gün askıda kalmasının ilanın geçersizliğini değil, tutanağın kesinleşme tarihinin 1 gün sonraya alınması sonucunu doğuracağı, askı ilanının 1 gün sonra sona ermiş olduğunun kabulünde dahi ne askı ilanı süresi içinde, ne komisyon inceleme aşamasında, ne de 10 yıllık hak düşürücü süre içinde ilgilisi ve somut olayda davacı tarafından dava açılmadığı için hak düşürücü sürenin geçtiğinin kabulü zorunludur. Bu durumda, kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten sonra harici satış senedinin 21.12.1990 tarihinde düzenlendiği dikkate alındığında tespit öncesi nedenler için dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Tespit sonrası için yasanın aradığı istisnalar dışında (somut olayda istisnaya uygun bir satış yoktur) tapulu taşınmazların harici satışı TMK'nın 706, BK'nın 213, TBK'nın 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca geçerli değildir.Hal böyle olunca tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının muhdesatla ilgili bölümünün ONANMASINA, iptal tescille ilgili bölümünün ise BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/III-2. maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3.710,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden bir kısım davalılara iadesine 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.