MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/05/2013NUMARASI : 2013/286-2013/572Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili borçlu aleyhine başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte İcra Memurluğu'nun 16.08.2012 tarihli İİK'nun 150/e maddesi gereğince takibin düşürülmesine dair kararının iptalini talep etmiştir. Mahkeme'ce İİK'nun 150/e maddesinde belirtilen 2 yıllık sürenin normalde dolmuş olduğu ancak 150/son fıkrasında atıf yapılan İİK'nun 78/2 maddesi gereğince İstanbul 5. İcra Mahkemesi'nin 2009/3503 Esas, 2011/77 Karar sayılı şikayet başvurusu nedeniyle yapılan yargılama ve verilen karardan dolayı süre kesildiğinden, 16.08.2012 tarihli memurluk kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Takip tarihinde yürürlükte bulunan ve uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesinde, “Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren iki yıl içinde isteyebilir. Satış gösterilen bu müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer. 78'inci maddenin 2'nci fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de kıyasen uygulanır.'' hükmü yer almaktadır. İİK'nun 78/2. maddesinde ise, "Haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde (M.67-69) bunların vukuunda hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde, taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz." hükmü yer almaktadır. İİK'nun 78/2. maddesinin 1. cümlesinin, itirazla durmayan kambiyo takiplerinde ve ilamlı takiplerde uygulama olanağı yoktur. Maddede sözü edilen itiraz ve davanın takibin ve satışın yapılmasına engel nitelikte olması gerekir. Somut olayda İcra Mahkemesi kararında da belirtilen tarihler itibarıyla satış isteme süresi dolmuştur. Kaldı ki, hak düşürücü süreyi kestiği kabul edilen İstanbul 5. İcra Mahkemesi'nin 2009/3503 Esas, 2011/77 sayılı kararı borçlunun şikayetine ilişkin olmaklamaddede belirtilen dava niteliğinde olmayıp süreyi kesmez. Bu durumda, Mahkemece İİK'nun 150/e maddesi gereğince takip dosyasının iki yıl içinde satışın istenmemesi nedeniyle düştüğü nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.