MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/488-2013/320Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu vekili dilekçesinde, borçlu Belediye aleyhine Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/8-748 sayılı kararına dayanılarak ilamlı icra takibi yapıldığını, buna karşılık Belediyenin; alacaklı Şirketten alacağı olup başlatılmış olan icra takip dosyalarındaki alacakların mahsup edilmesini talep etmiştir.Mahkemece mahsuba konu kambiyo takibine ilişkin Fatih 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16455 Esas ve Fatih 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/5301 Esas sayılı takip dosyalarının dayanak çeklerin ve takiplerin tarihlerinin takip dayanağı ilamın hüküm tarihinden önceki dönemde gerçekleşmiş sebeplere dayandığından İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince takipteki alacaktan düşülemeyeceğine karar vermiştir.HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere dar yetkili İcra Mahkemesi'nin yargılama usulü gözönünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak;1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması ve bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 2- Alacağın ilama bağlanmış olması hallerinde nazara alınabilir. Borçlu takas talebini İcra Mahkemesi'ne beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu İcra Dairesi'ne de yapabilir. Bu istem, takibin her safhasında bildirilebileceğinden herhangi bir süreye de tabi bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Anılan HGK kararı doğrultusunda kambiyo takibine ilişkin dosyaların kesinleşip kesinleşmediği denetlenerek kesinleşmiş ise bu alacaklar takas ve mahsuba konu edilmesi gerekirken aksine kanaat ve gerekçelerle bu istemin eksik inceleme ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve İİK'nun 364. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.