Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19864 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24080 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Isparta İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/355-2013/504Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Isparta İş Mahkemesi'nin 2012/76 Esas, 2013/259 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda diğer şikayet sebebinin yanında, ilamdaki alacak kalemlerine brüt üzerinden hükmedildiğini, brüt olarak belirlenen alacaklardan vergi ve sigorta primleri kesildikten sonra kalan net miktar için takip yapılması gerektiğini açıklayarak takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece ilamdaki alacakların brüt olarak belirlendiğini, her ne kadar bu durumda 193 sayılı Gelirler Vergisi Kanun'un 94. maddesi gereğince ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene ait olsa da brüt ücret üzerinden yapılan takipte yasal kesintilerin kaynağında yapılması mümkün olduğundan, brüt ücret üzerinden takip yapılmasında herhangi bir yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. ve 94/1. maddesine göre; iş veren, ödeyeceği miktar üzerinden 103 ve 104. madde hükümleri gereğince ödemeleri nakden veya hesabı yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesine göre; borçlu-işveren vergi sorumlusu, alacaklı-işçi ise vergi mükellefidir. Borçlu-işveren, verginin ödenmesi bakımından Vergi Dairesi'ne karşı sorumludur. Takip dayanağı ilamda alacak kalemlerine brüt olarak hükmedildiği anlaşılmaktadır. "Vergi Sorumlusu" sıfatı ile borçlu işverenin ilamda yazılı işçi alacağından Vergi Dairesi'ne yatırmak zorunda olduğu yasal kesintileri (gelir vergisine) mahsup ederek, kalanını İcra Dairesi'ne yatırmakla borcundan kurtulabileceği ve borçlu işverenin bu hususu isteyebileceği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir (HGK., 27.6.1984 tarih, 12.280/752 sayılı kararı). Bu durumda Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla anılan maddelerde belirtilen ve işverence, ücretten kesilerek Vergi Dairesine ödenmesinden sorumlu olduğu gelir vergisi ve diğer kesintilerin miktarı yöntemince saptanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Davacı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.