Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19793 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5990 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/01/2014NUMARASI : 2013/672-2014/54E.. K.. ile T... İletişim Hizmetleri AŞ. aralarındaki istihkak davasının kabulüne dair Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 672/54 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.11.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. A.. G.. geldi ve karşı taraftan davacı vekili Avukat İ. Ü. geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı alacaklı vekili, Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2249 sayılı Takip dosyasında 3.kişi şirkete ait işyerinde yapılan 01.03.2013 tarihli hacizde borçluya ait mahcuzların haczedildiğini, 3.kişinin istihkak iddiasında bulunmadığını borçludan alacağı olması nedeni ile hapis hakkı bulunduğunu ileri sürdüğünü belirterek, İİK'nun 99 maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili, borçlu ile akdetmiş oldukları sözleşme gereği haczedilen mahcuzlara hizmet verdiklerini, ancak bu hizmet karşılığı oluşan alacaklarının ödenmemesi nedeni ile kendilerinin de borçlu hakkında takip başlattıklarını TMK 950. madde gereğince hapis haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: hacze konu menkuller üzerinde davalı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunmadığı sadece depo hakkı bulunduğunu bildirdiği, haczedilen menkullerin borçluya ait olup alacaklının depo hakkı bulunmasının satışa engel teşkil etmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, alacaklının İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.Hapis hakkı, muaccel ve geçerli bir alacak nedeniyle alacaklıya, zilyedliğinde bulunan, ancak borçluya geri vermekle yükümlü olduğu menkul mal ve kıymetli evrakı geri vermekten kaçınma yetkisi tanıyan aynı hak olarak tanımlanabilir. İİK'nun 23. maddesine göre de hapis hakkı, menkul rehni tâbirine dahildir. Hapis hakkı, yasadan doğan bir menkul rehni olduğu için davacı alacaklının hakkından önce gelir ve sahibine istihkak iddiasında bulunma ve dava açma hakkı verir. Somut olayda mahcuz malların borçluya ait olup üçüncü kişi elinde haczedildiği tartışmasızdır, üçüncü kişi mahcuzlara hizmet sağlaması nedeniyle borçludan alacaklı olduğunu ve dolayısıyla TMK 950. maddesi uyarınca mallar üzerinde hapis hakkı bulunduğunu ileri sürmektedir. Davalı 3.kişinin hapis hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunması mümkün olup mahkemece öncelikle davalı 3.kişinin borçludan alacaklı olduğunu bildirdiği takip dosyasının getirtilmesi, TMK'nun 950. maddesi kapsamında hapis hakkının ileri sürülebilmesi için yasal koşulların oluşup oluşmadığının ve davalı 3.kişinin alacağı ile dava konusu mahcuzlar arasında bağlantı bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, yazılı şekilde depo hakkı bulunmasının satışa engel teşkil etmediği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Öte yandan davalı üçüncü kişi vekilinin dava dışı Zeki Bardakçı'nın mülkiyet iddiası ile açmış olduğunu belirttiği dava dosyası getirtilip incelenmeli, dosya kapsamındaki delillere göre davalı üçüncü kişi vekilinin bekletici mesele sayılmaya yönelik talebi değerlendirilmelidir.Belirtilen tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 474,35 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.