Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19731 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1422 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/04/2013NUMARASI : 2013/274-2013/335Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu aleyhinde ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesine ilişkin ilama dayalı olarak başlatılan takipte, ilam konusu aracın yenisi üretilmediğinden aynen teslimin mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine; İcra Dairesi'nce bilirkişiden muadili aracın değerinin tespiti istenmiş, bilirkişi ilam konusu ayıplı aracın muadili araç ve bu aracın bedeli tespit edilerek bildirilmiştir. Alacaklının talebi üzerine borçluya muadil aracın teslimi için muhtıra gönderilmiş, borçlu vekili vasıtasıyla muadil aracın teslimi isteminin ilama aykırı ve belirlenen değerin fahiş olduğundan bahisle işlemin iptali ile İcra Mahkemesince değerin belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, İİK'nun 24. maddesi gereğince ilam konusu araç değerinin borsa ve ticaret odasından sorulması gerektiği, İcra Dairesi'nce İstanbul Ticaret Odası'ndan sorulduğu fakat bildirilen değerin çok düşük olması nedeniyle bunu nazara almamasının doğru olduğu, ancak Ticaret Borsası'ndan sorulmadan bilirkişiye değer tespiti yaptırılması işleminin ise usulsüz olduğu gerekçesiyle muhtıranın iptaline karar verilmiş, alacaklı vekili tarafından İcra Mahkemesince araç değeri tespit edilerek belirsizliğin giderilmesi gerektiğinden bahisle hüküm temyiz edilmiştir. İİK'nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi hükmolunan taşınır değerinin borsa ve ticaret odalarından olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında “ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu” hükmüne yer verilmiştir. Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınır değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizatihi icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir. Bu durumda, Mahkemece, ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin taraflardan temin edilerek, makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile haciz tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.