MAHKEMESİ : Adana 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/01/2013NUMARASI : 2009/1231-2013/36S.. S.. ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aralarındaki Mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.01.2013 gün ve 1231/36 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı SGK Başkanlığı vekili ve davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacılar vekili, davacıların ortak miras bırakanı S.. S..'ın prim borcu, işsizlik prim borcu ve damga vergisi borçları nedeniyle mirasçıları olan davacılar hakkında SGK tarafından 2009/15131 esas, 2009/15132 esas ve 2009/15133 esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emri gönderildiğini, terekenin borca batık olduğunu, bu nedenle Adana 2.İş Mahkemesi'nin 2009/527 ve 2009/528 esas sayılı dosyaları ile Adana 4.İş Mahkemesi'nin 2009/503 esas sayılı dosyalarında menfi tespit davası açıldığını, ancak bu davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinin kendilerine bildirildiği, 30.01.2008 tarihinde vefat eden murisin borçlarının varlıklarından fazla olduğundan terekenin borca batık olduğu ve davacıların mirası hükmen reddetmiş sayıldıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı SGK vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, terekenin borca batık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, TMK.'nun 605/2.maddesinde; ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. Miras bırakanın ölümü tarihinde terekede, borçlarını karşılayacak para ve mal bulunmaması durumunda terekenin borca batık olduğu kabul edilmelidir. Bu durum yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Mirasın hükmen reddinde, reddin açıklanması, hakime tescil ettirilmesi gerekmediği gibi bu konudaki irade açıklaması herhangi bir süreye de bağlı değildir. Mirasçı alacaklıya karşı bir süreye bağlı olmadan açılacak bir dava ile her zaman istenebileceği gibi itiraz yada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle murisin ölüm tarihi itibariyle mal varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği, terekenin borca batık olduğu, mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağı anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı alacaklı SGK vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak miras bırakanın ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. (TMK. 605/2 madde) Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça; yani, zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman, murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir.Öte yandan 1086 Sayılı HUMK'nun 74, 76 ve 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesine göre olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir, (HMK.m.33) Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir. (TMK.605/2 madde) Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olaya gelince az yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınarak ve özellikle 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre; mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Dava, 6100 sayılı HMK.'nun yürürlüğü girdiği 01.10.2011 tarihinden önce 16.07.2009 tarihinde açıldığından, bu davada görev dava değerine göre belirlenmesi gerekecektir. Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden önce açılan terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin bu davada, davanın değeri 72.288,73-TL olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu durumda davanın değerine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Davalı SGK Başkanlığının temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.