Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19679 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24099 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2006/523-2013/474R.. U.. ile M.. U.. aralarındaki tapu iptali ve tescil (katkı payından kaynaklanan) davasının açılmamış sayılmasına dair Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.07.2013 gün ve 523/474 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, dava dilekçesinde belirttiği taşınmazların ½ hissesinin davacı adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise katkı payının tespiti ile katkı payından doğan alacak haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini, ayrıca davalı adına kayıtlı Fiat marka traktörün trafik sicil kaydının ½ sinin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; HMK'nın 150/6 maddesinde düzenlendiği üzere bir dava iki defadan fazla yenilenemeyeceği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasıdır.Mahkemece, 01.12.2012 günlü duruşmasında davanın işlemden kaldırıldığı, davanın yenilendiği, 06.07.2013 tarihli duruşmada da ikinci kez dosyanın takip edilmediği gerekçesi ile HMK'nun 150/5 ve 320/4 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.6100 sayılı HMK'nun 448. maddesine göre "bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır." Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken bir hususta yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde ilgili usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığıdır. Dava, dava dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlayan ve bir kararla sonuçlanıncaya kadar devam eden çeşitli usul işlemlerinden ve aşamalarından oluşmaktadır. Her usul işlemi, ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bir davayı tüm olarak değerlendirip, bu konuda yeni kanunun etkili olup olmayacağı söylenemez. Dava içinde yapılan usul işlemi ve kesiti tamamlanmış ise, artık yeni kanun o usul işlemi hakkında etkili olmayacaktır. Eğer bir usul işlemi tamamlandıktan sonra yeni kural yürürlüğe girse, söz konusu işlem geçerli olarak kalacaktır. HMK'nun 150/6 maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz aksi halde dava açılmamış sayılır. 1086 sayılı HUMK'nun 409/6 maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde, dava açılmamış sayılır.Eldeki dava da 1086 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu 17.11.2006 tarihinde açılmış, bundan sonra 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesi tarihinden önce 22.8.2011 tarihli tensip zaptıyla duruşmanın açılmasına karar verilmiş olduğundan, bundan sonraki yani 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği tarih olan 11.10.2011 tarihinde sonraki işlemlere ancak derhal uygulanırlık ilkesi gereğince anılan yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Duruşmanın açılması kararı önceki kanun döneminde olduğuna göre, duruşmanın takip edilmemesine bağlanan hukuki sonuçlar da önceki yasa hükümlerine göre doğar. Yani davacı yararına ilk yenilemeden sonra bir defa daha dosyayı takipsiz bırakabilme hususunda kazanılmış hak doğar. Bundan sonra yürürlüğe giren kanun hükmü bu hakkı ortadan kaldırmaz. Bu nedenle HUMK'nun 409. maddesi gereğince davacının davasını 2. kez takipsiz bırakması halinde üçüncüsünde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın 16.07.2013 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı Kanun'un 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.