Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1966 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8703 - Esas Yıl 2017
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Vasi AtanmasıTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup, hükmün ihbar eden ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARTürk Medeni Kanunu'nun 411. maddesi uyarınca vesayet işlerinde yetkili mahkeme kısıtlının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olup, dava şartıdır. (HMK.m.114/1-ç) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddesinde ise yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanının esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Yetkili mahkeme, dava tarihindeki yerleşim yeri esas alınarak belirlenir. (HMK.m.6) Kısıtlanması istenilen ...'ın talep tarihi itibari ile yerleşim yeri adresinin ..../... olduğu görülmektedir.Açılmış olan bir davada dava şartları, davanın açılmış olduğu tarihe göre belirlenir. Mahkeme davanın başında, esasa ilişkin incelemeye geçmeden önce dava şatlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırmak ve incelemekle yükümlüdür. Davanın açıldığı tarihten sonra ortaya çıkan olaylar ve talepler, kanunda bir istisna tanınmamış ise, hüküm anında dikkate alınmayacaktır. Yani her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle kısıtlanması istenilenin yerleşim yerine göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısı ile davanın açıldığı tarih itibariyle kısıtlanması istenilen...'ın yerleşim yeri .../... olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi, doğru görülmemiştir.SONUÇ:Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.