Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19529 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3108 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kazan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2013NUMARASI : 2012/300-2013/72A.. K.. ve müşterekleri ile N.. İ.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kazan Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.03.2013 gün ve 300/72 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARAR Davacılar vekili, miras bırakan M.. K..'ın 22.10.1967 tarihinde, dul ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, geriye tek mirasçı olarak kardeşi Ş.. K..'ın kaldığını açıklayarak Kazan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/261 Esas 2012/287 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini dava ve talep etmiştir.Bir kısım davalılar duruşmadaki beyanlarında, iptali istenen mirasçılık belgesinin doğru olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, iptali istenen mirasçılık belgesinde; mirasçıların mirasçılık sıfatları hatalı yazıldığından bu yanlışlık iş bu dava ile düzeltilmesine, miras payları ve mirasçıların isimlerine ilişkin istemin ise muris M.. K..'ın gerçek mirasçılarını göstermesi sebebiyle mirasçılık belgesinin iptaline yöenlik istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıldığı 26.11.2012 tarihinde; yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin Kanun'la belirleneceği, 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli Mahkeme'nin aksine bir düzenleme bulumadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu Kanun ile diğer Kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi'ni görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanun'un 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli Mahkeme'nin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş. 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukunda ki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış, ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.O halde, mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir.Hal böyle olunca; mahkemece açıklanan bu hukuksal olgular gözönüne alınarak davanın görev nedeniyle reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yasal düzenlemelere aykırı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın temyiz edene iadesine 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.