Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19527 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2872 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/90-2013/592A.. K.. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 24.09.2013 gün ve 90/592 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili, dava konusu 450 parsel sayılı taşınmazın; tapu kayıt maliki olan Derviş oğlu H.. D.. tarafından 1985 yılı Eylül ayında vekil edenine satıldığını, Derviş oğlu Hüseyin'in nufüs kaydının olmaması nedeni ile tapuda devir işleminin yapılamadığını, 1985 yılından bu yana vekil edeni tarafından taşınmazın hububat ve fıstık yetiştiriciliği yapılarak 20 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile kullanıldığını, tapu kayıt maliki Derviş oğlu Hüseyin'in yaklaşık 25 yıl önce vefat ettiğini, nufüs kaydı bulunmayan kişinin ölümü ile taşınmazın tapuda sahibi anlaşılamayan taşınmaz niteliğini kazandığını, vekil edeni lehine TMK 713/2 maddesinde belirtilen kazanma koşullarının oluştuğunu açıklayarak, taşınmazın Derviş oğlu Hüseyin adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 03.04.2013 tarihli dilekçesinde; davanın TMK 713/2 maddesinde belirtilen " maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan " hukuki sebebine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu açıklamış ise de; 18.09.2013 tarihli ıslah dilekçesinde; yapılan araştırmalarda Derviş oğlu Hüseyin'in 30-35 yıl önce öldüğü tespit edildiğinden ölüm sebebine dayalı olarak tapunun iptali ile vekil edeni adına tescil isteminde bulunduklarını açıklamıştır.Davalı Hazine vekili; davacı tarafından tapu malikinin 20 yıl önce gaip olduğu açıklanarak tapu ve iptal isteminde bulunulduğunu, gaiplik kararının mevcut olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, kayıt maliki Derviş oğlu H.. D..'in yaşayan ve bilinen bir kişi olduğu, bu kişi ölü ve mirasçıları var ise davanın bu kişiler hakkında açılması, şayet hiç mirasçı bırakmadan ölmüş ise bu halde taşınmazın TMK 501. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal edeceği ve böyle bir yerin de TMK 713/2 maddesi uyarınca kazanılması mümkün olamayacağı açıklanarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK'nun 713/2. fıkrasında açıklanan tapu kütüğünde maliki kim olduğu anlaşılamayan ve ölüm hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.Hemen belirtmek gerekir ki; TMK'nun 713/2. maddesindeki üç hal birbirinden ayrı dava sebebidir. İspat koşulları da farklıdır. Ne var ki; olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Mahkemece tapu kütüğünden malikinin kim olduğu anlaşılamayan ve ölüm nedeni benimsenerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan soruşturma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, dava konusu 450 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmalarında; senetsizden Derviş oğlu Hüseyin'in 20 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız zilyetliğinde bulunduğu açıklanarak Derviş oğlu Hüseyin adına 07.09.1962 tarihinde tespit edildiği, tesbite N.H..A.. ve İ.. G.. tarafından yapılan itiraz üzerine; Tapulama Komisyonu'nun 30.07.1974 tarih ve 1974/730 sayılı kararı ile itiraz reddedilerek, tapulama tespiti gibi tescile karar verildiği, yasal süresinde Tapulama Mahkemesi'ne itiraz olunmadığından; Komisyon Kararının 12.11.1974 yılında kesinleşerek tapuya tescilinin yapıldığı görülmektedir. Mahkemece; kayıt maliki Derviş oğlu H.. D..'in yaşayan ve bilinen bir kişi olduğu, bu kişi ölü ve mirasçıları var ise davanın bu kişiler hakkında açılması gerektiği açıklanarak dava reddedilmiş ise de; TMK’nun 713/1 ve 2. maddelerine dayalı olarak açılan davalarda, Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarında; yargılama sırasında da taraf teşkilinin sağlanması mümkün olduğundan, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.Her ne kadar, kayıt maliki davalı gösterilmemiş, dava Hazine'ye yöneltilerek açılmış ise de, TMK'nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında; kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatı ile davanın Hazine’ye yöneltilerek açılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Şu aşamada, kayıt malikinin sağ olup olmadığı, mirasçı bırakıp bırakmadığı henüz anlaşılamamaktadır. Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak dava kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Bu nedenle öncelikle, kayıt maliki Derviş oğlu Hüseyin'in hasımlı veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset davasında Hazine’nin hasım olarak gösterilmesi, alınacak veraset belgesine göre mirasçılarının bulunduğunun anlaşılması durumunda davanın mirasçılarına yöneltilmesi, taraf teşkilinin açıklandığı biçimde sağlanması, ondan sonra esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hatalı gerekçe ile karar verilmiş olması doğru değildir.Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller Kararı VerenYargıtay Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi : ANKARA 6. Ağır CezaGünü : 05.06.2007 Sayısı : 264-181 Davacı : K.H.Sanık : Orhan Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765 sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca İŞ KAZASI NEDENİYLE SGK TARAFINDAN AÇILAN RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan yardımlardan, ilk rücu davasından kalan kusur farkı ile kanun ve katsayı artışları nedeniyle oluşan Kurum zararının, 506 Sayılı Kanun’un 26. maddesi gereğince davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hüküm Taşınmaz üzerine aynı dosyadan birden fazla haciz konulabileceği - İcra hukukunda haczin yenilenmesi kurumunun bulunmadığı MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dos Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?