Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19505 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11407 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 29/01/2014NUMARASI : 2011/687-2014/80A.. A.. ile N.. Ç.. aralarındaki katılma alacağı, değer artış payı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Kocaeli 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.01.2014 gün ve 687/80 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, evli iken 2007 yılında boşanan tarafların evlilik birliği içinde satın alınan 3132 ada 5 parselin davalı adına tescil edildiğini ve taşınmazın alımında davacıya ait bir adet altın zincirin kullanıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL katılma ile 500 TL değer artış payı alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, 04.11.2013 tarihli dilekçesiyle isteğini 3.426,59 TL değer artış payı ve 41.662,70 TL katılma alacağı olarak ıslah etmiştir.Davalı, taşınmaz kendi çalışması ile edinildiği ve altın zincir boşanma davasında sabit olduğu üzere davacı tarafından kendi babasına verildiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüyle 41.661,70 TL katılma alacağının 20.000 TL'sinin dava tarihinden, 23.375,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, değer artış payı isteğinin reddine karar verilmiştir. Hüküm; davalı vekili tarafından kabul edilen katılma alacağına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Taraflar 22.06.1992 tarihinde evlenmişler, 22.12.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 30.03.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 22.12.2004 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından temyize konu dava, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen 3132 ada 5 parsel üzerindeki 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca açılan katılma alacağına ilişkindir.Dava konusu taşınmaz 26.01.2004 tarihinde satış sonucu davalı adına tescil edilmiş olup davalı taşınmazın kişisel malı olduğu iddiasında bulunmuşsa da, TMK'nun 6. ve 222/3 maddeleri aksi ispatlanmadığından edinilmiş mal olarak kabulü doğrudur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK'nun m. 229) ve denkleştirmeden (TMK'nun m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK'nun m. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK'nun m. 231) yarısı üzerinden (TMK'nun m. 236/1) katılma alacağının hesaplanması gereklidir. Hal böyle iken taşınmazın dava tarihindeki değeri bilirkişi tarafından 83.323,31 TL olarak belirlenmiş ve davacı vekili 04.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle katılma alacağı isteğini 41.661,70 TL ile sınırlandırmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi '' Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez...'' hükmüne amir olup anılan madde gereğince davacının isteğinden fazlasına karar verilmiş olması doğru değildir.Öte yandan 4721 sayılı TMK'nun 239/3 maddesi uyarınca katılma alacağına mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken alacağa kısmi olarak dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 740,75 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.