Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19502 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23171 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/460-2013/885Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu Şirket vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda vekil edeni Şirket aleyhine Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2007/4655 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapılmış olduğunu, takibe itirazları üzerine alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davası sonucunda itirazın iptaline dair Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/626 Esas-2013/70 Karar sayılı ilamındaki tüm alacaklar ve mahkeme vekalet ücreti ilamsız takibe konu edilen icra dosyasından icra kapak hesabına dahil edildiği halde aynı alacak kalemlerinin tahsili amacıyla Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3308 Esas sayılı dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını belirterek, mükerrer olması nedeniyle Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3308 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, her iki takipteki alacak kalemlerinin farklı olması nedeniyle mükerrer olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu takibin dayanağı olan Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/626 Esas-2013/73 Karar sayılı ilamında, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, ayrıca inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup, anılan bu alacak kalemlerinin tahsili için Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3308 Esas sayılı dosyasında ayrı bir ilamlı takip yapıldığı anlaşılmaktadır 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi hüküm altına alınmıştır. Dairemizin önceki içtihatlarında, itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de, sonradan oluşan görüş ve kanaatte tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır. Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile mükerrer olduğu anlaşılan Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3308 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.