Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19234 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 705 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2013/927-2013/863Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacıdan tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Borçlu aleyhine, "155.749,99 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ayıplı aracın davalılara iadesine, işlemiş faiz isteminin reddine" dair ilama dayalı olarak örnek 4-5 icra emriyle; 155.749,99 TL'nin tahsili ve aracın icra emri tebliğinden itibaren ödeme süresi içinde K.. cad. No: 28 /1-2-6-7-8 S.. /Ankara adresinde veya borçlularca belirlenip taraflarına bildirilecek adreste iade alınması, aksi halde takip konusu asıl alacağa avans faizi işletileceği ihtarıyla ilamlı takip başlatılmış, İcra Dairesi'nce takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faiz uygulanarak dosya borcu hesabı yapılmış, borçlu vekili, ayıplı araç iade edilmeden paranın ödenmesinde temerrüde düşülmediğinden dosya borcu hesabının iptali talep edilmiştir. Mahkemece, icra emriyle ayıplı aracın teslim alınması aksi halde avans faiziyle alacağın tahsil edileceği ihtarının yapıldığı, buna itiraz edilmediği, takibin bu şekilde kesinleştiği, icra müdürünün takip tarihinden sonra alacağa faiz işletmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. TBK'nun 106 ( BK 90) maddesinde; ''Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşer .'' hükmü mevcuttur. Somut olayda alacaklının, ilamda hüküm altına alınan ayıplı aracın teslimi edimini yerine getirmek için icra emriyle, teslim alacaklısı- para borcu borçlusuna aracın teslim alınması amacıyla adresler bildirdiği, ancak teslim alacaklısının haklı bir sebep ileri sürmeksizin adrese gitmediği ve kendisince de teslim için bir adres bildirilmeyip kabulden kaçınıldığı, bu nedenle ayıplı aracın iade edilmesi ediminin yerine getirilemediği ve ayıplı aracı teslim alma edimi alacaklısının teslim alma için bildirilen süre sonunda kendisinin temerrüde düştüğü anlaşıldığı gibi, ilamda alacağın faiziyle tahsili hususunda bir açıklama da bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, Mahkemece, ayıplı aracın teslim edimi yönünde icra emri tebliği tarihinden itibaren teslim alma için verilen sürenin sonunda, teslim alacaklısının temerrüde düştüğü ve ilamda hüküm altına alınan ayıplı araç bedelini 5335 sayılı Yasa ile değişik 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde düzenlenen yasal faiziyle ödemek zorunda olduğu kabul edilerek, İcra Müdürlüğü'nce yapılan faiz hesabının gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmak suretiyle denetlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, eksik incelemeyle yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm kurması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.