Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19233 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 740 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2013/439-2013/581Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Bornova Tapu Sicil Müdürlüğü'nce düzenlenen 22.01.2009 tarih ve 564 yevmiye numaralı ipotek resmi senediyle; S.. M.. adına kayıtlı taşınmaz, Türkiye İş Bankası A.Ş. Merkez ve B.. Şubesi'yle diğer şubeleri tarafından E..İ.. -Y.. Yapı Market firmasına açılmış ve açılacak her türü krediden, yine E.. İ..-Y..Yapı Market firmasının kefaletinden bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere 240.000,00 TL limitle ipotek edilmiştir. Bu ipotek senedi ile E.. İ..' in kefili, Y.. Depoculuk Odun Kömür Nak İnş. Malzeme İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. müşteri sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve muaccelliyet ihtarına dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmıştır. İpotekli taşınmaz maliki S.. M.. icra emri tebliği üzerine süresinde İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; taşınmazın E.. İ..-Y.. Yapı Market firması lehine ipotek edildiğini, Y.. Depoculuk Odun Kömür Nak. İnş. Malzeme İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.'nin borçlarının teminatı amacıyla verilmediğini, bu nedenle sorumlu olmadığı borç için taşınmazın satışın istenmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğundan takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, takip dayanağı kredi sözleşmeleri kefilinin, taşınmaz lehine ipotek edilen E.. İ..-Y.. Yapı Market firması olmadığı, kredi borçlusu lehine de ipotek verilmediğinden, taşınmaz maliki aleyhine takip yapılamayacağından bahisle şikayetçi malik yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 150/ı maddesinde “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar", yine İİK'nun 149/1.maddesinde ise; icra müdürünün borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehin edilmişse bunlara birer icra emri göndereceği düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda alacaklı banka, kredi sözleşmesi kefili E.. İ..'in kefalet borçlarının da teminatını teşkil eden taşınmaz ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibini, kredi sözleşmesi asıl borçlusu müşterek borçlu müteselsil, kefil (borçlu) ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine yukarıdaki yasal düzenlemelere uygun olarak başlattığı anlaşılmaktadır.İpotek sözleşmesinde yer alan ipotek lehtarı ''E.. İ..-Y.. Yapı Market firması''nın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, lehtarın gerçek kişi tacir E.. İ.. olduğu, bu nedenle takip konusu kredi sözleşmesinde kefil olarak yer alan E.. İ..'le aynı kişi olduğundan, taşınmaz ipoteğinin E.. İ..'in kefaletinden doğan kredi borçlarını temin ettiğinin kabulü gerekir. O halde Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı gerekçeyle şikayetçi malik yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.