MAHKEMESİ : Ankara 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2012/76-2013/47Z.. B.. ile G.. B.. ve müşterekleri aralarındaki tereke (tespit istemli) davasının açılmamış sayılmasına dair Ankara 3. Sulh Mahkemesi'nden verilen 27.06.2013 gün ve 76/47 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin kardeşi M.. B..'in 25.10.2012 tarihinde vefat ettiğini, hayatta sadece eşi ve kardeşleri bulunduğunu, miras bırakanın aktif ve pasiflerinin bilinmediğini, vekil edeninin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla öncelikli olarak terekenin tespiti işleminin yapılmasının zorunlu görüldüğünü, henüz mirasçılık belgesi çıkmadığından tüm mirasçıların hasım olarak gösterilmediğini, mirasçılık belgesi çıktıktan sonra diğer mirasçıların da davaya dahil edilebileceğini açıklayarak miras bırakan M.. B..'in terekesinin aktif ve pasifleriyle birlikte tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı G.. B.. vekili cevap dilekçesinde; miras bırakanın eşi olan vekil edeni ile miras bırakanın çocukları bulunmadığını, miras bırakanın saklı paylı mirasçısı da bulunmadığını, miras bırakanın tüm malvarlığını Ankara 16. Noterliği'nin 15.03.1995 tarih ve 11576 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile eşi G.. B..'e bıraktığını, vasiyetnamenin açılmasının Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/1745 Esas sayılı dosyası ile talep edildiğini, terekenin tespitini isteyen davacının miras bırakanın kız kardeşi olduğunu, ancak saklı pay sahibi olmadığını, terekenin tespitini istemede hakkı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Dahili davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, duruşmalara katılmamışlar ve yanıt vermemişlerdir. Mahkemece; davacı tarafın ikinci kez davayı takipsiz bıraktığı kabul edilmekle HMK'nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İstek Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. madde hükümlerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması talebine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. (TMK md.589). Sulh Hakimi'nin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde işlemlerdir. Mahkemece, miras bırakanın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak ölüm günü itibariyle terekesinin belirlenerek tespit olunması, tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere idaresini gerektirir konu belirlendiği takdirde, korumaya yönelik önlemlerin alınması, idaresini gerektirir bir husus olmadığının belirlenmesi halinde de terekenin tespitinin yapılması suretiyle terekeden el çekilmesi kararı verilmelidir.Hal böyle olunca mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.