MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2014NUMARASI : 2014/289-2014/911Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu K.. B.. vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı olarak vekil edeni aleyhine başlatılan takipte, Halk Bankası .. Şubesi'nde bulunan kredi kartı ile tahsilat yapılan vergi resim harç posta hesabına haciz konulduğunu, haczin 6487 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2942 Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, Halk Bankası .. Şubesi'ndeki .. nolu hesap ile dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece; 6552 sayılı Yasa ile değiştirilen 5393 sayılı Yasa'nın 15/son ve geçici 8.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlu tarafça kamu hizmetinin kesintisiz ve süresiz sürdürülebilmesi için İcra Müdürlüğü'nce yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması ile borçludan borca yetecek miktarda mal varlığının gösterilmesinin istenmesi ve hacizlerin belirtilen mal varlığı üzerinde tatbik edilmesi, şayet mal varlığı gösterilmez ise ancak borçlunun borca yetecek miktarda mal varlığının haczedilebileceğinden şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına icra veznesine giren paranın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürüklükten kaldırılmıştır.Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesince bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin icra takibinin 6552 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce başlatılmış olması halinde ise 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.Somut olayda; takip 06.05.2013 tarihinde başlatılmış olup, 6552 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağı nedeniyle haciz koyma işleminde bir usulsüzlük yok ise de haczedilmezlik şikayetinin esastan incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.