Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18875 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25402 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2014NUMARASI : 2014/995-2014/1175Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RAlacaklılar vekili İcra Mahkeme'sine başvurusunda; borçlu Belediye'nin T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndaki alacağına 89/1 haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğunu ve dosyaya para gönderildiğini, bu arada borçlu Belediye tarafından 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklikler gerekçe gösterilerek hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğunu ve haczedilebilir taşınmaz beyan ettiğini, İcra Müdürlüğü'nce de; Belediye'nin bildirdiği taşınmazlar dışında kalan hacizlerin fekkine karar verildiğini, Belediye tarafından dosyaya bildirilen taşınmazların borcu karşılamaya yetmediğini, aynı taşınmaz listelerinin Belediye'nin borçlu olduğu tüm dosyalara verildiğini belirterek İcra Müdürlüğü'nün 19/09/2014 tarihli kararının iptalini talep etmiştir. Mahkemece; 11/09/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. ve 123. maddesi ile değişik 5393 sayılı Belediye Kanunu'na eklenen Geçici 8. madde gereğince İcra Dairesi'nin söz konusu kararında herhangi bir usulsüzlük ya da yasaya aykırılık bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekilince temyiz edilmiştir.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve Esas: 2014/194, Karar: 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve Esas: 2014/194, Karar: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürüklükten kaldırılmıştır.Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece yasanın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.O halde icra takibinin, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce Belediye'den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.Somut olayda takip, 19.11.2012 tarihinde başlatılmış olup 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümleri uygulanamayacağından Mahkemece şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.