Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18874 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8789 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/10/2014NUMARASI : 2014/81-2014/726Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 18.02.2015 tarih, 2014/26852 Esas, 2015/4444 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RBorçlu Belediye vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan ilama dayalı olarak vekil edeni aleyhine başlatılan takipte, Belediye'nin, Istanbul Defterdarlığı uhdesinde bulunan hesabına haciz konulduğunu, hesaptaki paranın vergi niteliğinde olduğunu, haciz işlemleri 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/son maddesi, 4706 sayılı Kanun ve 5779 sayılı Kanun'a aykırı olduğundan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklik resen dikkate alınarak haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dairemiz'in 2014/26852 Esas ve 2015/4444 sayılı ilamı ile Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesi son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken, anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.Bozma ilamına karşı borçlu vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve Esas: 2014/194, Karar: 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve Esas: 2014/194, Karar: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürüklükten kaldırılmıştır.Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece yasanın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.O halde icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın Yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.Somut olayda; takip tarihi 24.04.2012 olup, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekir. Hükmün işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulması yerinde olmayıp karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz'in 18.02.2015 tarih, 2014/26852 Esas ve 2015/4444 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.