MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/10/2014NUMARASI : 2014/537-2014/735Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RBorçlu Belediye vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı olarak vekil edeni aleyhine başlatılan takipte, Belediye'nin İSKİ uhdesinde bulunan çevre temizlik vergisi alacaklarına haciz konulduğunu, haczin 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesine, aykırı olduğunu İİK'nun 82/1 maddesine göre devlet malının haczedilemeyeceğini belirterek usul ve yasaya aykırı haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir..Mahkemece; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklik resen dikkate alınarak ilgili yasal düzenleme nedeniyle, davacının İSKİ'deki alacağı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizin 2014/26845 Esas ve 2015/929 sayılı bozma ilamı ile, Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesi son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken, anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Bozma ilamına karşı borçlu vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına "İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırılmıştır.Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece yasanın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.O halde icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce Belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce başlatılmış olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.Somut olayda; takip tarihi 11.12.2012 olup 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekir. Hükmün işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulması yerinde olmayıp karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 19.01.2015 tarih, 2014/26845 Esas ve 2015/927 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.