MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/10/2014NUMARASI : 2014/435-2014/732Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 18.02.2015 tarih, 2014/26844 Esas, 2015/4443 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu Belediye vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı olarak vekil edeni aleyhine başlatılan takipte, Belediyenin Halk Bankası .. Şubesi'ndeki haczi mümkün olmayan .., .. ve .. nolu hesabı ile taşınmazlarına, tüm hak ve alacaklarına haciz uygulandığını, haciz işlemlerinin Kamulaştırma Kanunu'na eklenen 6487 sayılı Kanun'un 21.maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir..Mahkemece; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklik resen dikkate alınarak ilgili yasal düzenleme nedeniyle 07/04/2014 tarihinden önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizin 2014/26844 Esas ve 2015/4443 sayılı ilam?? ile, Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesi son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Bozma ilamına karşı borçlu vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir. Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürüklükten kaldırılmıştır.Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasanın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.O halde icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın Yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesince bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.Somut olayda; takip tarihi 19.04.2013 olup, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekir. Hükmün işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulması yerinde olmayıp karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18.02.2015 tarih, 2014/26844 Esas ve 2015/4443 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 57,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.