Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18758 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10918 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Ordu Aile MahkemesiTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2012/118-2013/955Ö.. A.. ile O.. A.. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasında karar verilmesine yer olmadığına dair Ordu Aile Mahkemesi'nden verilen 17.12.2013 gün ve 118/955 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza ilişkin olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığı ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; usulüne uygun süresinde dava açılmadığından, talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak, her dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümleri uyarınca dava koşulları değerlendirilir ve dava şartı araştırılır. 6100 HMK'nun 115/2. maddesinde "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanunun 120. maddesinde "Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Yargılama sırasında dava konusu değerin dava dilekçesinde bildirilenden daha fazla olduğunun tespiti halinde yalnız o oturum için davaya devam edilir. Ondan sonraki oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz; yani dosya işlemden kaldırılır (Harçlar Kanunu m.16/4, m.30.; HMK. M.150).Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, somut uyuşmazlık incelendiğinde, boşanma dosyasından tefrik edildikten sonra ayrı esasa kaydedilen mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava ile ilgili harç Mahkemece verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde davacı tarafça yatırılmış, sonrasında yargılama yaklaşık bir yıl daha devam ettirilmiştir. Karşı davanın cevap süresinin geçirilmesinden sonra açılmasının yaptırımı; ayırma kararı verilmesidir. Bu bakımdan davanın HUMK veya HMK döneminde açılmış olmasıda bir farklılık yaratmaz (HUMK m. 203; HMK m 133). O halde mahkemece, mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili davanın esasına girilerek tahkikat yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde "boşanma dosyasından tefrik edilip bilahare harç ikmali yapılmışsa da usulüne uygun süresinde dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 Tl peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.