Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18701 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8759 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2011/472-2014/90Davacı-birleşen davalı A.. E.. ile davalı-birleşen davacı H.. E.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne dair Mersin 4. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2014 gün ve 472/90 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteği harç tamamlanmadığından reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A RDavacı-birleşen davalı Abdurrahman vekili, 322 ada 3 parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 62.500,00-TL alacağın talep tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı-birleşen davacıdan tahsilini istemiş ve 10.000,00-TL üzerinden peşin harç yatırmış, birleşen davanın reddini savunmuştur. Davalı-birleşen davacı Halise vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen davada, 1651 parselde bulunan 55 nolu bağımsız bölüm, 7776 ada 1 parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölüm ile .. plakalı araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 162.500,00-TL alacağın talep tarihinden itibaren faiziyle birlikte davacı-birleşen davalıdan tahsilini istemiş ve 5.000-TL üzerinden peşin harç yatırmıştır.Mahkemece, davacının davasının kısman kabulü ile 57.500,00-TL alacağın karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı-birleşen davacıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davacının davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 162.500,00-TL alacağın karar tarihinden itibaren faizi ile davacı-birleşen davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı, birleşen dava artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir.Somut olaya gelince; eşler, 25.11.1988 tarihinde evlenmiş, 06.11.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 12 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.04.2002 tarihinde satın alınarak, davalı-birleşen davacı eş adına tescil edilmiş, tasfiyeye konu 10 nolu bağımsız bölüm ile, 55 nolu bağımsız bölüm ile .. plakalı araç, eşlar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 21.07.2008, 20.07.2007 ve 24.02.2004 tarihlerinde satın alınarak, davacı-birleşen davalı eş adına tescil edilmiş, 55 nolu bağımsız bölüm 09.10.2009 tarihinde 3. kişiye satılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Harçlar Kanunu'nun 30.maddesi “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü amirdir. Gerek asıl davacı gerekse birleşen davacı talep ettikleri miktarlara ilişkin harcı yatırmadan ve mahkemece harcın tamamlanması işlemi yapılmadan davanın esasına girilerek karar verilmiş olması, usul ve Yasa'ya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.756,95 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı A.. E..'e iadesine ve 982,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı Halis Ertürk'e iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.