Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18543 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7309 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bandırma İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/01/2014NUMARASI : 2012/324-2014/22Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde, Bandırma 3. Icra Müdürlüğü'nün 05/07/2012 tarih, 2011/4274 Esas sayılı yazısı ile borçlu .. Deri ve Deri Mamülleri San ve Tic. Ltd. Şti'ne ait mevduatların haczine karar verildiğini davalı bankanın hesaplar üzerinde, rehin ve hapis hakları söz konusu olup, bu haklardan sonra gelmek kaydıyla söz konusu bakiye üzerine haczin işleme alındığını ayrıca borçlu şirkete ilişkin bankanın 06/08/2012 tarihi itibari ile 33.060,00 TL riski bulunduğunu ve henüz hesabın kat edilmediğini bildirildiğini, davalı bankanın istihkak iddiasına karşı rehinli olduğu bildirilen mevduatların hesap hareketlerinin bankaca sürdürülüp sürdürülmediği, hesabın kat edilip edilmediği hususlarının araştırılması gerektiğini, bankaca bildirilen risklere karşı, hesap hareketlerinin sürdürülmesi durumunda istihkak iddiasının reddi gerektiğini, bankanın cevabi yazısında hesabın kat edilmediğinin belirtildiğini, dolasıyla kullanılan kredi ile ilgili borcun ödenmemesi veya 3. şahıs banka aleyhine bir durum veya işlemin söz konusu olmadığını, hesabın kat edilmemesi durumunda da var olan bir riskten söz edilemeyeceğini istihkak iddiasının bu yönüyle de reddi gerektiğini, haksız olarak yapılan istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Şekerbank, borçlu .. Deri Mam. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin, bankalarının kredili müşterisi olduğunu, bankaları ile imzalanmış kredi sözleşmesinin 11/3 maddesi gereğince, hesap haczi halinde banka risklerinin tahsilinden sonra hesaptaki paranın haczi koyan dosyaya gönderilebileceğini, önceliğin kendi alacaklarında olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davaya dahil edilen borçlular .. Deri Mam. San. ve Tic Ltd. Şti ile R.. Ö.. davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; 22/11/2013 havale tarihli hükme esas almaya elverişli ve teknik yeterliliğe sahip olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı borçluların diğer davalı bankadaki mevduat hesabının 33.885,00-TL'lik kısmı üzerinde, kredi sözleşmesi ve düzenlenen çekler uyarınca davalı 3. kişi bankanın riskini teminen rehin hakkının mevcut olduğu, dolayısıyla istihkak iddiasının hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca muhatap banka süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde yasal sorumluluk miktarına kadar (somut olay yönünden 615,00 TL) ödeme yapmakla, kısmen karşılığının bulunması halinde ise kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili hususun hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Rehin hakkı banka ile müşterisi arasında imzalanan çerçeve sözleşmede de yer aldığından borçlunun bankadaki mevduatının, her bir çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun bankanın borçlusuna karşı ileri sürebileceği rehin hakkını borçlunun alacaklısına karşı da istihkak iddiası olarak ileri sürülebileceğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı bankanın, çekle işleyecek hesap açarken ve çek karnesi verirken, gerekli basiret ve itinayı göstermek zorunda olduğu da gözetilerek, haciz tarihi itibariyle davacı bankanın takip borçlusuna verdiği ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çekler ile bankanın yasal sorumluluk miktarı kadar riski bulunduğundan ibraz edilmeyen çeklerden kaynaklanan tüm riskinin-banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla ayrıntılı şekilde inceleme yaptırılmak suretiyle- tespiti davalı bankanın toplam riskinin tam olarak belirlenebilmesi amacı ile hacze konu mevduat bakımından hesap hareketlerinin devam edip etmediği, hesabın blokeli olup olmadığı, çek karnesi verilirken teminat istenip istenmediği, çek yapraklarının geri istenip istenmediği, haciz tarihinde kaç tane çekin ibraz edilmiş olduğu, bu tarihten sonra karşılıksız çek ödemesi olup olmadığı hususlarını da içerir şekilde rapor hazırlanması gerekirken yukarıda yer verilen yasal çerçeveye değinildikten sonra 55 adet çeke ilişkin olarak beheri 615,00-TL'dan 33.825,00-TL tutarında banka riski söz konusu olduğunun tespiti ile yetinilerek yetersiz bilirkişi incelemesi esas alınarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.